başta tüm muhalefetin halka vaadettiği ücretler sebebi ile asgari ücret 1300' e çıkarıldı.
asgari ücret vaadi türkiye atılmış bir kazıktır. ki hemen devlete ek yıllık 10 milyar dolar civarı bir yük getirdi.
külfetin bir bölünü devlet üstlense de iş adamları asla bu kadar yükseltilmesinden yana olmadılar. nedeni gayet basit rekabet edecekleri bir sanayi henüz yok.
bunun yanı sıra önceki asgari ücrette mesai oranları fazla iken yükseltmeden sonra mesailer bile düşmeye başladı.
çok hazırlıksız bir ücret uygulaması oldu. bir ak partili olarak 7 haziran seçimlerinde olduğu gibi asgari ücret vaadi yapılmamalı ancak zam dönemlerinde ücret artırımına gidilmeli idi diye düşünüyorum.
düşüncemden şu anlaşılmasın önceki asgari ücret yeterdi, hayır şu an ki bile yetmez. ancak önce ağır sanayi hamlesini yapmalıyız. dünya ile rekabet edecek girişimcileri desteklemeli, fabrika sayısını artırmalı, marka değeri oluşturmalı, enerji açığını kapatmalıyız.
diyeceksiniz ki 14 yıldır iktidardasınız yapsaydınız. evet bu cümleyi kurmak çok kolay ancak bu ülkede 3. hava limanı 3. köprü, nükleer santral yapılmasın diye ülkeyi sözde ağaç üzerinden ne hale getirdiğinizi hatırlatırım.
e canım 3. hava limanı, 3. köprü, nükleer santralle fabrika kurmanın ağır sanayi hamlesinin ne alakası var sanki otomobilinle 3. köprüden mi geçeceksin, istanbuldaki hava limanından sanane diyebilirsiniz.
evet ben istanbul hava limanını kullanmayacağım, 3. köprüden de geçmeyeceğim. ama sanayi ve endüstrinin en temel kuralı malını taşıyabileceğin, malını pazarlayabileceğin ulaşım ağının olmasıdır.
bunun beraberinde ulaşımı sağlayacak araçlar gelir lokomativ sanayi, uçak sanayi, otomativ sanayi, gemi sanayi...
bunlarada zaten ağır sanayi hamlesi denir. alt yapı oluşturamadan üstüne bina inşaa edemezsin.
eğer asgari ücreti yükseltmek daha yaşanılabilir ücretleri elde etmek istiyorsanız rekabet edilebilecek sanayi alanları oluşturmanız gerekir.
yoksa devlet asgari ücreti 5000 bin lira yapsın 5 sene sonra batmak istiyorsa...
