hafta içi bir günden bahsedersek:
gün, işten eve geldiğinizde başlar sizin için.
ne yemek yemeliyim telaşı içinde en pratik olanı dışarıdan söylemektir. masraflı olmasının yanı sıra sağlıklı değildir fakat bulaşık derdi yoktur. ayrıca içtiğiniz kolanın kutusunu da küllük yaparsınız o gece.
tv de hiç bir şey izlemek zevk vermez neredeyse. üstünüzden çıkardıklarınız genel olarak birikir birikir. dur şunları toplayayım derdi.
bulaşıkları makineye koyma derdi. süpürge yapması, yerleri silmesi hep ertelenen ve parça parça yapılan işlerdir.
asla bitmiyor. ütü tam bir baş belasıdır. tüm akşam can sıkıntısından patlayabilirsiniz buna rağmen geç yatarsınız.
size gelmek isteyen, eve birini atmak isteyen devamlı olur. savuşturmayı öğrenmeniz gerek. "annem gelecek ya" en etkili cevaptır.
kirayı ödemek can acıtsa da haz verir. aynı şey faturalarda geçerli değildir.
çok farklı detayları düşünürsünüz. evdeki her farklı kokuyu algılarsınız.
içtikten sonra hafta sonu gece eve dönerken içiniz rahat olur. eve gitmeseniz bile haber vereceğiniz insan yoktur.
"anne ben arkadaşta kalacağım, gece yokum" demezsiniz mesela.
evlenmeniz zor olur, çünkü düzensiz ilişkiler olur genelde.
sevgili olduğunuz kızla aynı evde yaşaya yaşaya evlilikten soğuyorsunuz. ben 5 yıllık ilişkimi 6 ay aynı evde kalarak bitirdim.
belki evlenseydim boşanacaktım oradan yırttım. kızlar için nedir bilmiyorum.
alkol ve sigara kullanımınız artar. giyiminiz özensizleşir. patatese bağlarsınız kısacası.