ben sadece "onu sevebileceğimi" bilmesini istedim. evet zaman su gibi geçiyor, sen aşkını fidan yerine koymuşsundur zamanında. o fidan büyüdü, ağaç oldu, dallandı ve sen şimdi onun etrafında ki çimlere uzanmış gök yüzüne bakarken, ağacın görkemliğine hayran hayran bakıyorsun..
bilemedin onun sevgi ağacı olduğunu. dinlemedin zamanında. hasretlerle büyüdü, üzüntülerle yeşerdi, hissedemeden dallandı.. büyüten en önemli unsur ise sana olan sevgisi, ulu olan aşkıydı.
beni ölçtün ve bir yere koydun, orada duramadım, duramazdım, durmamalıydım. yanlıştım senin kafanda ki ölçülere.. sana yanlış olmasam çevrene göre yanlıştım. evet haklıydın sonuna kadar. senden en ufak bir şey beklemedim buna karşılık ver diye..
seni seviyorum dediğim de sadece gözüme bakmanı istedim sirius.
sadece bir gözüme bakarak " tamam " demen bile yeterliydi bana.
adına, gönlüne ve kalbine yüz binlerce satır yazı yazdım. burada ve neredeyse kitap haline dönüşen notlarımda.. etrafında bir dünya yarattım. oyunların dibine vurdum. her şarkıda sana bir itirafta bulundum. konuştuğun ve okuduğun tüm satırlarında benden görebileceğin unsurları hep işledim.
seni özledim ben, göremediğim her dakikaya lanet okudum.
gözlerime bak sirius ve beni dinle. sadece beni anla.