12 eylül sonrası türkiye'sinde türk ulusunun önüne konan yeni bir ayrışma, kutuplaşma, milli bütünlüğümüzü zayıflatma ve gerektiğinde siyasi istikrarsızlık yaratma politikasının maşa olarak kullandığı kesimlere sık sık uygulattığı yöntemdir. aynı mantık bu ülkede laikliği; dini inanç özgürlüğünü teminat altına alan bir ilke olarak değil, dini siyasete alet edenlerin ekmeğine yağ sürercesine inanç özgürlüğüne baskı yapan bunun sonucunda belli bir tepki doğuran bir kavram haline getiren yöntemi de karşı kesime uygulatmaktadır. bu politika bununla kalmayıp bir de temelde isimleri bile tamamen aynı harflerden oluşan iki kardeşi türk-kürt sizin isminizin harflerinin yerleri farklı diyerek düşman eden bir yöntemi de uygulatmaktadır. bu yüzden türkiye gerçek sorunlarına karşı (istihdam, eğitim, sağlık, sosyal refah vs.)politika üretemeyen daha doğrusu bunlara fırsat bulamayan her an bir siyasi kriz eşiğinde olan bir ülke konumunda olmuştur.
mantık basittir;