selam sevgili yazar. ben geldim, belalın geldi. ahahah. neyse.
hani bahsetmiştim ya, çok tatlı bir meleğim var. hint bülbülüm. o bu aralar tüneğine tünediği zaman bir ileri bir geri hızlı hızlı sallanıyor. ama hafif hafif. bir şarkıya tempo tutarcasına. uyumuyor da kerata, gözleri karanlıkta da açık. az önce yanına gittim, bana baktı. aslında bana küstü ve çok haklı. çünkü dün ona su vermeyi unutmuşum ve su kabı kurumuş. "ciiiyeeek" diye hüzünlü bir sesle babama dert yanınca peder bey odama hışımla girip: "kızım sen ufaklığı nasıl susuz bırakırsın?" diye hönkürdü. o da yerden göğe kadar haklı. bu ara moralim hiç iyi olmadığı için kendime bile zaman ayıramıyorum. neyse, ufaklıkla aram bozuk yani. geçenlerde de elime aldım, ısırmaya kalktı. kuşum bile sevmiyor beni.
ama kuşlar melektir ve dünyanın en muhteşem varlıklarıdır.