bazen tadında bırakmak gerekir bir şeyleri. sonunu beklemeden bırakmak gizlice ya da haykırarak güle güle demek arkadaşlara hem de sohbetin en güzel yerinde...
bazen tadında bırakmak gerekir bir şeyleri. bırakıp gitmek sevgiliyi bir çay bahçesinde belki. açıklama yapmadan, sızlanmadan, sızlatmadan... yanağından öperek ayrılmak yanından, yarın görüşürüz demeden ..
bazen yalnız kalmak gerekir. kaçmak, vazgeçmek değil insanlardan ama uzaklaşmak gerekir. anlaşılmak şart değil ki böyle bir beklentisi olanlar sıklıkla terk edemeyenlerdir.
bazen olduğu gibi bırakmak gerekir bazı şeyleri. düzeltmeden, daha fazla dağıtmadan...
müdahale etmeden, fikir almadan... kapıyı çarpmaya gerek yok her zaman, ardına kadar açtığınız kapıdan çıkmanız mühim olan.
üstüne çokça düşünülmemeli bazen. hesap kitap yapılmamalı. hep yarını düşünmek, bugünü yaşamayı zorunlu kılar çünkü. dünü unutmak gerekir bazen.
ne ileri günleri hayal etmeye de lüzum var ne de geçmişteki dertlerden güç toplamaya. her vazgeçişin ardında sebep bulunmuş mudur her zaman?
terk etmek... her vakit can acıtır gibi durması, öyle bir ifadeyi olmayan yüzünde taşıması beni deli eden...
bazen tadında bırakmak gerekir bir şeyleri. bıkmadan ayrılmak sizin olanlardan. vazgeçmek, kaçmak değil; kaybetmeyi göze alarak. cesarete ihtiyaç yok. korkudan tir tir titreyerek terk etmek gerekir bazen.
enteresandır bazen ağızdan çıkan kelime " elveda " olmadıkça geri dönmeme ihtimali olmaz geride kalanlar için. terk edemeyen; siyah beyaz tabloya benzer hayatına bir fırça darbesi değsin diye bekleyedursun; paletteki renk olmayı düşleyendir hep terk eden...
bazen bırakıp gitmek gerekir sevgiliyi bir çay bahçesinde; bazen de elveda dememek kapıdan çıkarken... göze alarak her şeyi. başka diyarlarda başka hükümdarlıklar kurabilme hayali ile belki.