çördük, halk ağızlarında armudun ham olanı, küçücüğüdür efendim. çeşitli yörelerde çörtük, çirtik, muşmula filan olarak da bilinir ancak ben sivaslı olmamdan dolayı bu çördük varyantını benimsedim.
hikayesi şöyledir:
kuzenlerim, teyzelerim ve abim gelip gidip bana çördük diyorlardı. ufaklık manasında. merak ettim lan küçük armut filan nedir bunun derin yapısı diye. ekşi de değiliz ki. hem olsak uludağda işimiz ne değil mi? neyse google'a yazdım. öğrendim. kendime has yorumladım, sonra da nickimdir deyu benimsedim hakaret olarak addetmeksizin.
çördüğün faydaları: zihni açar, dişleri parlatır, diş eti sağlığına faydası vardır. mide asitlerini dengeler vesairinin yanı sıra akıl sağlığını da dengede tutmaya yarar, bunalımları atlatmaya bire birdir. sizi gerçeğe davet eder.
derin yapıda algılanan: dişinize diş etinize midenize karışmam ben arkadaş! dişleri fırçalayın, nane çayı için mideniz için de. tasavvufa meyyal, zahidle rind arası bir arafta duran bensem,derviş gibi kavuğa kefen saramasam da, ham armutsa bu, bir gün elbet olgunlaşır, pişer. eğer bir gün mertebe kat edersek de* yanar. hamdı, pişti yandı. gökten üç çördük düştü. küçümsemeyin, kapışın hemen!