Ah! ne kadar da güzel bir gün bayım der çaprazınızdaki yaşlı kadın. Doğrusu burası da tam yaşanacak yer dersiniz onu onaylayarak. Ah evet bağkurdan emekli olduktan sonra ben direkt buraya yerleştim der kadın. Siz böylesi şiirsel bir öyküde şimdi ne diye bağkur geçti diye iğreti olursunuz. Çünkü dünyanın gerçekliği hayallerin masalsılığı karşısında iğreti edicidir. Rahatsızlığınızı belli etmemeye çalışarak kibar bir baş sallamasıyla diyalogun öbür ucundaki yaşlı kadına bu sohbetin bittiğini belli eder kahvenizi yeniden dudaklarınıza götürürken bakışlarınızı yanınızda getirdiğiniz kitabın kapağına dikersiniz. Hayır şimdilik okumak için bakmıyorsunuz ona sadece o kadınla tekrar muhatab olmamak için gözlerinize yeni bir iş buldunuz. Böylece kaza eseri de olsa yaşlı hanımın yaşına nispeten oldukça genç gözüken mavi gözleri ile kesişmek zorunda kalmayacaksınız ve gözleriniz istenmeyen bir başka muhabbetin kıvılcımı olmayacaklar.