ben bu yazıyı öylesine yazdım

entry2550 galeri
    1901.
  1. güçlü, kudretli görünmez yaratıklar hayal ediyorum. biz onları göremiyoruz ama onlar bizi rahat bir şekilde görebiliyorlar. o görünmeyen yaratıklar kafasına taktığını çekip alıyor soluğunu kesip öylece oraya bırakıyor. hani bizim kurbanlık hayvanları veya keyfimiz için kestiğimiz hayvanları devirdiğimiz gibi... ama arada bir fark var bizim kurbanlıklar bilmiyorlar boğazlanacaklarını ama sen biliyorsun ümüğünün sıkılacağını.

    özünde sıradan bir ölüm, ağılda kesilmeyi bekleyen ışid esirlerinin ölümü ile aynı.
    nedir fark? zaman belki geniş gerçi onu da bilemezsin. seni kesecek, doğrayacak yani seni ürkütecek cellatla uzun süre muhatap olmazsın.

    bugün çok yakınımda bir insan öldü. masa başında çalışırken. çokta yaşlı değildi.
    ölüm çoğu insanda inancı pekiştiren bir öğe ya da dinine bağlılığı artıran bir şey.
    ben de ise hep ters etki yaratır.
    allah'tan felaket derecede korkmama sebep oluyor ama bir o kadar da ondan nefret etmeme sebep oluyor.
    yalana gerek yok. sevmiyorum.
    hele ölüm arefesinde gelip "ölüm var arkadaşlar, ahret var arkadaşlar, allah'a borçlu çıkmayalım" diyenden nefret ediyorum. Allah'a borçlu çıkmak ne lan!'^+%& Senin bir kere Allah inancın sakat.

    Allah. Hayy'dır, hayat verir. Rezzak'tır, çabalar dahilinde rızk verir bu rızka göre bir ömründe olur. Malik-el Mülk'tür mevcudatın yegane sahibidir, yani peygamber olsan yine borçlusun yine borçlusun.

    Fakat Allah, güzel şeyleri yaratır. Anneni, babanı, dostlarını, çocuklarını, sevdiklerini... Ya onları hayatından çeker bir anda alır. Ya günden güne çirkinleştirir, çekilmez kılar uzaklaştırır senden. Özlem denilen acıyı tattıran da Allah'tır.

    Tek çare ahiret hayatını beklemek o da çok uzun bir bekleme süreci. Üstelik mevcut islami anlayışa göre cennette sevdiklerinle ebediyete yürümek zor hatta imkansız.

    O halde insan neden Allah'ı sevsin ki? insan olsa olsa fazlasıyla korkar Allah'tan.
    0 ...