Okuldan eve gidiyorum, servis evden uzakta indiriyor yolu çok ters diye. Eve giderken de bir okulun oradan geçiyorum. Ilkokul, bahçesinde küçük küçük çocuklar top oynuyor, kovalamaca oynuyor, ortada sanırım gösteri için dans çalışması yapan küçük çocuklar da vardı. Kenardan yürürken gözüm top oynayan 4 küçük çocuğa takıldı. Karşılıklı ağaçları kale yapmış oynuyorlar. Durdum izliyorum. Biri sürekli atamadığı gole "oleeey gol attım" diye seviniyor, diğeri gol atamadığı için "atamadııı" diye seviniyor. Ama birbirlerine itiraz etmiyorlar. Çok sevimliler, çok tatlılar.. çocuk bir ara gerçekten gol attı, kendimi tutamadım ben de bağırdım "goool oley" diye. Alkışladım hatta. Zaten beni görmüşlerdi ama iyice dikkatlerini çektim, güldüler. Birisine takımını sordum "galatasaray" dedi, ben normalde takım tutmam ama o an ben de galatasaraylı oldum, "helal be ben de galatasaraylıyım" dedim. sevindi, güldü geçti sonra. Içlerinden biri kaçan topu almaya gitmişti, geldiğinde elindeki top patlaktı. Hepsi topun başına toplandı, kara kara düşünüyorlar ne yapsak diye. Çocuklar dedim ben size top alabilirim. yarın burdan geçeceğim yine aynı saatte, burada olursanız topu size verebilirim dedim. O anki sevinçleri pahabiçilemez. Biri heyecanlı heyecanlı diyo ki, "abla top hangimizde kalacak hangimizde kalacak?" Diğeri "ben eve götürebilir miyiim?" Allah'ım çok tatlılar. Tamam dedim sırayla her gün birinizde kalsın. Anlaştık.
Ama bilin bakalım ne eksik?
Para.
Çocuklara top alacağım derken cebimde para olmadığını hatırlamamıştım.. şimdi o kadar umutlandırdım, almazsam da olmaz. Bakalım bulacağız bir şekilde..