ben bu cümleyi söyleyemeden, içimde yaşadım yıllardır. Yıllardır dediğimde öyle yıllar değil tabi.
belki de aylardır, ya da günler olsun. bunu neden açıklama gereği duydun derseniz, sevginin zamanla bir alakası olmamasıydı.
yani ben seni gördüğüm andan itibaren de sevebilirdim, bir saat öncede. ne olursa olsun, kalbim senin için farklı çarpmaya başladıysa
işin düğümü orada çözülüyordu.
ben bunu sana hep hissettirdim. Fakat sen bunu ""bana giren çıkan yok"" olarak değerlendirdin haklı olarak. sevgimi çok basite indirgendi.
en zor olanı sevmekti halbuki.
en son ne zaman onu görünce elin ayağın birbirine girdi ? En son ne zaman rüyalarında buluştun ? bunları önce bir kendine sorsaydın. yerinne beni koyarak değil tabi.
sadece bunları yapabildin mi ? yapamadığını bildiğim için deşiyorum belki de.
Sirius, Yeri geldi ağzımda adın hiç düşmedi.
o kadar zor ki bazı şeyleri yazabilmek.. Yazmayı bırak düşüncelerini bi an olsun bile kafanda kurgulayamıyorsun. aşk öyle doğal ki
hayallerine ek yaptığın zaman kabul etmiyor, düşüncelerin allak bullak oluyor. bir tarifi olsaydı zaten, bu kadar kelimeyi bir araya getirmek
çok zor olmayacaktı. ne yapsam da içimdekini anlatsam diyorum. saçmaladığımı görünce mutlu oluyorum.
hiç farklı açıdan değerlendirmemiştin beni. değerlendiremezdin kafandaki toplum ne der psikolojisinden. engeller hep kafanda oldu.
kırarken kalbimi, bunun bir önemi yoktu. sana göre en doğrusu buydu.
işin en doğrusunu aşk bilirdi mathilda.
aşk ne derse biz onu yaparız.
yürekten sevmekti bu, yaşarak sevmekti, tutku dolu bakmaktı gözlerine, uğruna hayat ile savaşacaktı bu gönül.
artık uzaktan bakacak herşeye. ağzından ve yüreğinden sana olan aşkı hiç tükenmeyecek.
yüzüne diyemedim, ama seni çok seviyorum.