aklıma lemon incest klibi için kendi kızıyla yatağa giren serge gainsbourg'u getirmiştir. gainsbourg hiçbir zaman anlaşılamamış, ne yapacağı belli olmayan, neredeyse her işe el atmış deli ile dahi arasında bir adamdı. fransa milli marşının reggae versiyonunu yapmaya çalışan adam ne kadar kurallara uyan biri olabilir ki. normal bir adam ile bu insanları karşılaştıramazsın çünkü bir taraf ahlak derken öbür taraf sanat diyor ve kimse birbirini anlamıyor,anlayacaklarını da düşünmüyorum. ilhan şeşen'i bilemeyeceğim. onun bu kadar uçuk yönleri yok denebilir ama yaptığı iş artık klasikleşmiş bir tartışmadır. objektif bakmaya çalışırsak sanat, ahlak ve toplum üçgeni çok uzun bir süre sürtüşecek gibi duruyor çünkü kafalar cidden çok farklı ve keskin ayrılıklar bunlar. insanoğlunun sanki hiçbir zaman uzlaşamayacağı konular gibi duruyor. bir tarafta sanatın doğasına aykırılık söz konusu iken öte tarafta ahlaka aykırılık öne sürülüyor. türkiye'yi bırak kimilerinin batı ülkesi diye tabir ettiği fransa bile bu konuda katı diyorum.