nerede yaşadıklarını bilmeyen ya da unutmuş olanların itiraz ettikleri durumdur. burası atatürk'ün kurduğu laik ve demoratik türkiye cumhuriyetidir. tabi ki cumhuriyet kendisini savunacaktır. tabi ki de kendisini yıkmak isteyenleri yargılayacaktır. kanunlar kurallar anayasa bellidir, eğer suç yok ise kapatılmazlar. ama biliyorlar; ondan bu yaygara.
nerede yaşadığını unutmuş bu kişiler ''çoğunluk'' un anlamını dahi kavramak istememektedirler. örneğin çoğunluğun iktidara getirdiği bir parti isterse türkiye cumhuriyeti'nin bir kısmını kürdistan rüyasına hediye edebilir mi? ya da bir referandum'dan %51 olumlu oy çıksa kars ermenilere istanbul yunanistana verilebilir mi? böyle demokrasi böyle hak böyle bir iddia olur mu?
bu kişiler kapatma davasının bir komplo olduğunu öne sürerler, ama onlara göre ergenekon ayaklarına 80 yaşındaki muhaliflerin gece yarısı toplatılması bir komplo değildir örneğin. van üniversitesi rektörünün aylarca içerde yatması, toplamı 3000 yıldan fazla suçla yargılanması, yardımcısının dayanamayıp intihar etmesi ve daha sonra rektörün tüm bu suçlardan beraat ederek haklarına kavuşması, yani yiten bir can ve rektörün çektiği bu gavur eziyeti de bir komplo değildir bu insanlara gore, ama akp kapatma davası bir komplodur.
dtp kapatma davasina yorum olarak hukuka saygı isteyenler kendilerine sıra geldiğinde birden değişirler, bu tutarlılık(!), bu ''nerede yaşadığını unutmuş'' kişiler tarafından önemsenmez bile!
bu insanların çalıştırdıkları iş yerlerinde içki içmemek, kapanmak, demokratik haklardır; ama içki içmek ya da şortla dolaşmak yasaktır. demokrasi isteyenlerin demokratik anlayışı da budur.
bu cumhuriyetin yobazlıkla, padişahlıkla ve emperyalizm'le ; batı (bugunku ab) ile nasıl savaşılarak kurulduğunu ve temellerinin neler olduğunu unutmuş olan vatandaşlarımızın gözlerini açmalarını, bir an önce uyanmalarını diliyorum.