"Minik ellerin kazdığı, suyun bile içine dolmaktan utandığı masum çukurlara doğru yuvarlanan, aynı anda da zamanı kovalayıp babalarının işten geleceği saatten önce evde olmaları gerektiğini unutturan bilyelerin ahengi öyle güzel sarar ki kırmızı yanaklı bez bebekleri; ebeveynlerin gözünde hiç büyümeyecek olmaları bir yana, birbirlerini gözlerinde ufacık bedenlerinin yorulmak bilmeyen enerjilerinin al al olmuş elmacık kemiklerine yansımalarını görüp gülüşürler..."