az önce can sıkıntısından instagram'da dolaşıyordum. bölümden bir arkadaşım bir video repost etmiş, video başlamadan görüntüde küçük bir kız çocuğu vardı, doğudan bir yerden olduğunu anladım, merak ettim açtım. videoyu kaydeden bir öğretmen, kız çocuğuna soru soruyor;
ö: ne olmak istiyorsun?
k: öğretmen
ö: peki nerede öğretmen olmak isterdin?
k: burada, burayı seviyorum ama hiç kimse gelmiyor, hiç kimse sevmiyor, ben seviyorum.
video bu soru cevapla bitirilmiş, yalnız kızın ses tonundaki acıyı, yüzündeki saf ifadeyi görünce anladım ki bu kız çocuğu gerçekten öğretmen olmalı, neler yaşadığını yüz ifadesinden canlandırabilecek kadar taşıyor hepsini, o yaşta. ne zararı olabilir ki bu kız çocuğunun ülkeye, keşke kessek kavga gürültüyü, hiç bulaştırmasak bu kaosu küçücük bedenlere, işlemese bunlar hafızalarına.
diye geçirdim içimden, çocuklar ölmese, batıda da, doğuda da, güneyde de, kuzeyde de, çocuk olmanın enlemi boylamı yok aslında. bu çocuklara öğretilenlerde saklı gelecek.
bir dünya kursak yeniden ve o yalnızca çocuklara kalsa da ölmeseler, görmeseler bunları.