yüzü dünya lekesi ve mağdur
parmakları bu kadar lirik olanı sevdiğimden beri
her eşyanın en kötü yeri
bir bıçağın en korkunç fikriyim
aslında bıçak ve eski bazen kırmızı bir işe yarar
uğrun uğrun kaş
yavaş yavaş göz
beni burada uzun uzun bırakan ol sebep
bakın kolay değil bir yüzü her sabah katlayıp saklamak
her akşam bir çukuru özenle örtmek
tam değil yarım yarım şeylerden bahsediyorum hep
dilimde dönmeyen şık bir ölüm var
şık bir kuyu şık bir umur şık bir öd
bak hep dersi tarih olanlar var
hep suyu ve zamanı yanlış çevirenler var bir dünyada
bak bu soyu sopadan gelenlerin masalı ahşap bir yalan
ahşap ve yalan
yine de masalımdan düşmeye geldim
aslında bana seni ve denizi yanlış bir maviye çevirdiler
bu yüzden hep tenhaydı ağzım yavaştı aklım
her yanlış kalbin tam ortasında güya tercüman
ellerimin yalnız kaldığı her masada en feci kambur bendim
kambur bendim ve kalmak adında bir huyu sevdim
gitmedim zehir zehir doldurduğum defterlerden başka
beni henüz gitmeye ikna etmedi dört kuyu kitap
dilime dolanmadı hiç bir ahu
sözün güzeli değilim zamanın incesi olamam
sokağa seslenenleri öldüren sokağın kahrıyla derler ki
kalbi acilen fazla olan biriyim
kederin atlası, haşa
eskinin eski kıymeti değil düpedüz lekeyim
şahsen kambur
sadece kekeme