'Bir iki dersini bırak uzat okulu, bunu bir daha yaşayamayacaksın hazır fırsatın varken al sırt çantanı arkadaşlarınla bilmediğin yerlere git, kaybol, sefalet çek, aşık ol. Hayatının her anından keyif al, bol bol gökyüzüne bak, çok oku, çok düşün, sarhoş ol bağır orda burda, çok güzel rum meyhaneleri var onları keşfedin hep birlikte.
Hayatta da hiçbir şeyden korkma kızım. allah bana ömür verdiği sürece arkanda dağ gibi baban var senin. Her anında yanında olamayacak olsam da ne zaman desteğe ihtiyaç duyarsan ben burdayım. Ne hata yaparsan yap arkandayım seninleyim. Ben hayatta olduğum sürece hiçbir şeyden korkma'
Yazarken bile gözlerim doldu.
Ciddi bir beyin ameliyatı geçirecekti, ameliyattan yaklaşık olarak 10 gün önce ankarada karşılıklı ağlayarak yapmıştık bu konuşmayı. Aralık ayının son günleriydi.
Çok şükür kazasız belasız atlattık, hiçbir problemi kalmadı. Babamla her zaman çok farklı bi ilişkimiz olmuştu mesafeli ama bir o kadar da yakın. Otoriter, merhametli bir o kadar da demokrat bir adamdır. Çocukluğumdan beri babamın plaklarını dinleyip, onun okuduğu kitapları okuyarak büyüdüm ben bunu da her zaman çok büyük şans olarak gördüm.Her şeyi onun yanında görüp öğrendiğim için hiç abuk sabuk heveslerim, meraklarım da olmadı sayesinde bugünlere kadar geldik.
Allah ne annemizi ne babamızı başımızdan eksik etmesin.