içinde futbola dair konuşmaya değer hiçbir şey barındırmayan futbol maçı. ne oynanan futbolu analiz etmenin, ne de "ilk golde ofsayt olabilir, galiba mehmet topal'ın pozisyonu da penaltı değil sanırım hakemin maçın sonucuna tesiri olmuş olabilir." gibisinden gereksiz politik yorumlar yapmanın değeri var. bu akşam resmen maçı adil ve tarafsız(!) bir şekilde yönetmekle görevli, tek görevi amına kodumun pozisyonlarını doğru şekilde değerlendirip siktir olup gitmek olan, hakem kılıklı kiralık katil tarafından alanen maçın sonucu belirlenmiş, karşılaşan iki taraftan birinin hakkı, emeği, teri hiç edilmiştir. evet, hakem hata yapar, insan sonuçta. evet, hakem ufak kurnazlıklarla bir tarafa avantaj sağlayabilir, göz yumulur. evet, hakem üst üste hata yapıp üzerindeki baskıdan dolayı kontrolünü kaybedip daha büyük hatalar da yapabilir, yanlıştır, tolore edilmemesi gerekir ama yüzlerce kez yaşanmıştır. ancak bu gece niyetini belli etmekten çekinmeyen, tek eksiği üzerinde olmayan braga forması olan (belki içine giymiştir bilinmez) bir orospu evladının milyonlarca insanın hayalleriyle ve umutlarıyla oynayışını izledik. bir fenerbahçe taraftarı olarak en büyük üzüntüm bu ivan bebek denen amcık hoşafından hesap dahi soramayacak olmamız.
bu gece bizimle birlikte üzülen futbolseverlerin de yüreğine sağlık. bunu söylüyorum çünkü bir fenerbahçeli olarak kimseden böyle bir beklentim yok. sezon boyunca nefret ettiğin bir takım avrupa maçına çıkınca "ama ülke puanı ağbi" falan diye sahte ve gereksiz yavşalıklara giren adamlara zaten tahammülüm yok. bugün de farklı davranmalarını gerektiren bir durum yok. fenerbahçe başlıklarında yatıp kalkan, yaşadığı hayattan fenerbahçe'nin ne olursa olsun bir şekilde malup olmasından başka bir beklentisi olmayan moronlara zaten denecek bir şey yok. işte bu yüzden, fenerbahçe'den nefret etse dahi olaylara objektif bakma yetisine sahip aklıselim futbolseverlere büyük saygı duyuyorum.
önümüzde artık galatasaray maçı var. umarım bu yaşananlar derbiye pozitif bir şekilde yansır.
