dün akşam ki bölümü, karısını dövmeyi hak gören, yeri geldiğinde kendisi evde oturup, karısını çalıştıran, ''oğlum vursun kızım dursun'' diyerek kendi dinini bile götünden anlayabilen, hayatı okey oynadığı kıraathane ile, evindeki, eline erkek eli değmemiş olduğunu sandığı kızından ibaret sanan, her şeyi türklüğe bağlayan,kör kör gözüm parmağına, ''türk halkına hakaret'' diyen (aynı insanlar için,tuzla'da işçilerin sefalet içinde ölmesi,halkının %70'inin cahil olması,halkındaki gruplar arasındaki gelir dağılımının,uçurum haline gelmesi,bir üniversitedeki resepsiyon'un serseriler tarafından basılması,bunun ''hak görülmesi,mahallesindeki okulda,çocuklara,''parmaklarını birleştir vurucam'' diyen öğretmenlerin olması,avrupa'lı ülkeleri,taharet musluğu olmadığı için,''kıçını yıkamayanlar'' olarak tanımlayan insanların varlığı,türk'lüğe hakaret değil dimi?)
insanları su yüzüne çıkartan dizi. deniz'in yerinde kesinlikle olmayı istemezdim, çok büyük bir adilik, ama ulan, türklük nereyedir,genç kızlarımızın bundan etkilenmesi nereyedir? sade bir dizi olan ''kavak yelleri''nin, türk toplum yapısını, bozmak gibi bir misyon üstlenebilmesi, buna gerçekten inanıp yazan, insanların varlığı nedir? bugün 1 nisan mıdır?