yüzüncü yıl gelmeden ikiyüzlülükle yüzleşmek

entry35 galeri
    11.
  1. ak parti için dava açan abdurrahman yalçınkaya için, "linç ediliyor, hukuka saygı göstermek gerek" diyen kişiler, kurumlar ve kimi gazeteler, bundan iki yıl önce genelkurmay başkanı orgeneral yaşar büyükanıt hakkında iddianame hazırlayan van cumhuriyet savcısı ferhat sarıkaya'yı, meslekten atılmasına kadar götüren yayınlara ve yaklaşımlara imza atmışlardı.

    buyrun bu ikiyüzlülüğü taraf'ın bu haberinden izleyin lütfen:

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın Ak Parti'yi kapatma istemiyle dava açması medya ve siyaset dünyasında yargıya saygı tartışmalarını beraberinde getirdi.

    Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök 16 Mart 2008'de köşesinde "Bu bir hukuki süreçtir, hepimiz bunu saygıyla ve sessizce izlemeliyiz" diye yazdı. Aynı gün gazetenin başyazarı Oktay Ekşi de "Biz yargıya intikal etmiş bir konuda görüş beyan etmenin karşısındayız" dedi. Ancak başta her iki yazar olmak üzere medyanın büyük bir bölümü ve siyaset dünyası bundan iki yıl önce Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın hazırladığı Şemdinli iddianamesi'nde farklı tutum izlemişti.

    SAVCIYI YARGILAYIN
    6 Mart 2006 günü konuyu manşetine taşıyan Hürriyet'in Saygı Öztürk imzalı haberi "ihbar iddianamesi" manşetinin altında "Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın, asıl bombalarını iddianame içine soktuğu ortaya çıktı" yazıyordu. Gazete aynı haberde iddianame konusunda Vural Savaş'ın "Savcıya disiplin cezası gerekirdi" sözlerine ve Deniz Baykal'ın "Orduya darbe girişimi var" açıklamasına yer verdi.

    iKTiDARIN TERTiBi
    Hürriyet bir gün sonra da iddianeme ile ilgili yayınlarına devam etti. O dönem gazetenin Ankara temsilcisi olan Nur Batur imzasıyla çıkan haber yorumda; "Adressiz isimsiz ihbar mektupları, Hukuki boyutundan bir şey çıkmaz, Amaç, paşanın önünü kesip yıpratmak, Hedef TSK" denirken, Oktay Ekşi başyazısında "Büyükanıt'ı hedef alan suçlamaların, bir gerçeği ortaya çıkarmaktan çok, maraza çıkarmak amacıyla yapıldığı akla gelmez mı? Ve tabii, ortada acaba siyasi iktidarın bir tertibi mi var diye düşünmek gerekmez mi?" diye yazmıştı.

    SAVCIYA YAKIŞMIYOR
    Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ise aynı gün çıkan yazısında Şemdinli iddianamesi ile ilgili "Bu tavır, hukuk devleti olduğunu iddia eden bir ülkenin savcısına yakışmıyor. iddianamede yer yer skandala varan bölümler var" yorumunda bulunmuştu. Hürriyet gazetesinin Şemdinli iddianamesiyle ilgili 7-14 mart arasında yaptığı haberlerin sadece başlıkları bile çok şey anlatıyor: "HSYK savcıya soruşturma açılmasını istiyor", "HSYK'ya olaya el koyun daveti", "Yargıtay ve Danıştay başkanları: Bu iddianameyi tasvip etmek mümkün değil", "Savcılar Yüksek Kurulu Sarıkaya hakkında soruşturma açılmasının yargıya müdahale olmayacağını görüşüne yer verdi."

    SiViL DARBEYi ÖNLEDiK
    Hürriyet'in savcıya yönelik "linç" kampanyasına Milliyet, Radikal, Vatan ve Akşam da destek verdi. Savcı Ferhat Sarıkaya hakkında jet bir soruşturma açıldı. Soruşturmanın açıldığı gün Vatan'dan Güngör Mengi'nin yazısının başlığı "Başaramadı" iken. Hürriyet'ten Nur Batur yazısında şöyle diyordu "Başardık, sivil darbe girişimini durdurduk."

    ERGENEKON DESTEĞi
    Hürriyet gazetesi aynı gün "Asker'e destek" başlıklı haberinde ise Ergenekon soruşturmasında tutuklu bulunan Kemal Kerinçsiz ve Veli Küçük'ün de bulunduğu iddianemeye karşı Büyükanıt'ı desteklemek için yapılan eyleme geniş yer vermişti.

    ŞEMDiNLi SAVCISINA ATIŞ SERBEST

    Ertuğrul Özkök (Hürriyet- 9 Mart 2006) "iddianameye bakınca, bu tür ideolojik değerlendirmelerin hukuka ne kadar zarar verdiğini açıkça görüyorum. Türkiye, bir savcının yol açtığı bu tartışmanın bedelini ağır ödeyecektir"

    Oktay Ekşi (Hürriyet- 8 Mart 2006) "Yargının bağımsızlığı için kurallar hemen değiştirilmelidir"

    Emin Çölaşan (Hürriyet-7 Mart 2006) "Ferhat Sarıkaya isimli Van Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan 100 sayfalık iddianame elimde. iddianamede bir gazetecinin (Kendi ismi) gazeteden kesilmiş yazılarının bulunması, beyefendinin gözünde 'suç kanıtı' idi!"

    Bekir Coşkun (Hürriyet- 8 Mart 2006) "Eğer bu krize "Bir komutan, bir savcı, bir iddianame" gözüyle bakarsanız yanılırsınız. Bu bir rejim sorunudur. Çünkü bu sefer işin içinde 'Paşa' olması çok şey anlatıyor."

    Tufan Türenç (Hürriyet- 8 Mart 2006) "Savcı, Şemdinli Komisyonu'nun raporuna sokamadığı karanlık ilişkiler içindeki bir kişinin saçma sapan ifadelerine iddianamesinde geniş yer verdi. Bu ifadeye dayanarak Büyükanıt'ı çete kurmakla suçladı. Büyükanıt'ın "Ali Kaya'yı tanırım. iyi çocuktur. Ancak suç işlemişse cezasını çeker" sözlerinin sadece "Ali Kaya'yı tanırım, iyi çocuktur" bölümünü alarak komutanı yargıya müdahale etmekle suçladı. Savcının Büyükanıt hakkında ne kadar maksatlı ve kasıtlı davrandığı bu örneklerden anlaşılıyor."

    Mehmet Y. Yılmaz (Hürriyet 10 Mart 2006) "Savcı Bey'e yönelik en temel eleştiri "dedikoduları" ve "ihbar mektuplarını" hiçbir araştırmaya gerek duymaksızın iddianamesine almış olması. Özellikle siyasi yönü de olan birçok davada yazılan iddianamelerin salt gazete haberlerinden ve dedikodulardan ibaret olduğunu ne çabuk unutmuşuz! Geçmişte çok işe yarayan "zorla konuşturma ve itiraf ettirme" yöntemleri de artık kolayca kullanılamaz hale geldiği için savcılar ellerinde ne varsa artık onlarla dava açmaktan başka yol bulamıyorlar."
    1 ...