şüphesiz balkanlar, kırım ve kafkasya'da ki direnen Türk güruha sahip çıkmamasıdır. Gerçi cumhuriyet kurulduğundan beri süregelen politikayı devam ettirdi kendisi de. izninizle biraz açayım konuyu;
Balkanlar'da ikinci dünya savaşı öncesi Türk nüfusu, 1920'lerde gerçekleştirilen mübadele saçmalıklarına rağmen ciddi boyutlardaydı. Örneğin bugün ki Makedonya Cumhuriyeti topraklarında Türk nüfusu %30-35'lik bir kesimden oluşmaktaydı. Keza Batı Trakya ve Bulgaristan'da ki Türk nüfusu da benzer durumlardaydı neredeyse. Makedonya'da ikinci dünya savaşı sırasında oluşturulmuş olan Yücel Teşkilatına gereken desteği vermek bir yana dursun, tamamen görmezden geldi. Orada ki Türkler kaderlerine terk edildi, yaşamak istiyorsanız Türkiye'ye gelin misakı milli dışında ki Türklerle ilgilenmiyoruz denildi.
Kendi imkanlarıyla bölgede varlıklarını sürdürmeye ve uluslararası düzeyde tanınmaya çalışan bu gurup çaresizce direnmeye devam ettiler. ikinci dünya savaşının bitimiyle de kurulan sosyalist düzen bu gurubu dağıttı. Uyguladığı baskı politikası neticesinde de bölgede ki yoğun Türk nüfusu, Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldı. inönü yönetimi gereken desteği o gün, orada ki Türklere verseydi şu an çok farklı bir durum oluşabilirdi.
Yoğun Türk nüfusu göç etmek zorunda kalmayarak, ikinci dünya savaşı sonrası doğan boşluğu iyi değerlendirip Balkanlarda bir Türk devleti kurulabilirdi. En azından orada ki nüfus korunarak, Kosova örneğinde olduğu gibi sonrasında bölgede bir Türk devleti doğabilirdi.
Benzer örnekler Kırım ve Kafkasya'da da yaşandı ne yazık ki. Ama tabi kemalistlere sorsan çok güçlü bir devlettik biz cumhuriyet kurulduğunda. Yersen tabi.
