izlanda ile kardeşlik anlaşması yapar ve bünyemizdeki yaklaşık 3 milyon suriyeliden 500 binini izlanda'ya göndermek üzre çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığını görevlendirirdim. üniversitelerde ki cumhurbaşkanlığı rektör atamalarını kaldırırdım. anayasadaki laiklik kavramını sekülerizm kavramı ile değiştirirdim. son 10 yıldır anlaşılmıştır ki ülkemiz insanı yeni kavramları tanımlayamıyorsa seviyor. dolayısıyla bunu seveceklerdir. laiklik düşmansa sekülerizm dosttur vuhuuu. çakar geçerdim. içim el vermese de yargıya herhangi müdehale de bulunmazdım. sadece yargıda yeni süreçte aihm e başvuru silsilesinin yolu u kısaltırdım. siğer değişikler için komisyonları kurmaya başlardım. değişim çook uzun soluklu olacağı için yakından takip ederdim.
cumhuriyet tarihinden bu yana geçmişiyle yüzleşememiş toplumun geçmişiyle yüzleşmesini ödeyeceğimiz tüm tazminatlara ve bedellere rağmen kabul ederdim. en azından yüzleşecek bir şeyimiz kalmazdı.
toprak bütünlüğünden ziyade kültürel bütünlüğe önem verir ve bi an önce sınırlarımızın territoryal bir alan oluşturması için sonuca gitmek isterdim. zira derdimiz alandan ziyade insanların vicdanen ve fikren kendilerini hür hissetmesi olabilir. en asli amacı bu değil midir zaten bir ülke yönetiminin?
ve diğerleri...