tanrısal olan. asla durmayan. asla yenilmeyen. yıpratan; hatta yavaş yavaş öldüren...
basit hayatlarımız onunlarla birlikte akıp giderken çoğu zaman farkına bile varmayız varlığının. ama bir akşamüstü, pencerenin kenarında tek başınıza otururken eski hüzünler ziyaretinize gelir. ruhunuzdaki kabuk bağlamış yaralar tekrardan kanamaya başlar. işte o zaman anlarsınız zamanın ne kadar da acımasız olduğunu. hoyratça harcadığımız hayatlarımız için bii nasıl da acımazsızca cezalandırdığını.
yine bir akşamüstü. kimsecikler yok yanınızda; bir zamanlar göğsünüze saplanıp orada paslanmış hancerleri tekrardan yerinden oynatmaya gelmiş eski hüzünlerden başka. zaman ellerinizin arasından alıp götürdüğü fırsatları. size sadece hayal kırıklıkları kalmış...
