2 yıl önce 6 ay boyunca yaşadığım duygudur. bi entry hakkında -al benden de o kadar- diye bi mesaj geldi. o gece 5 saat mesajlaştık. 2 saatlik uykum kaldığı için iyi geceler dileyip yattım. sabahına numarasını yollayıp -Günaydın ı buraya gönderirsin- demişti.
ben numarayı rehbere ekleyip sadece fotoğrafına baktım. o kadar güzeldi ki şansımın olduğunu düşünmedim. sözlükten yazışmaya devam ettim. artık bana darılmaya başlamıştı. numaramı istiyor ben ise buradan konuşalım diye ısrar ediyordum. ama bi yandan da muhabbet iyice ilerliyordu.
Ulan nolursa olsun diyerek bi öğlen vakti aradım onu. sesi de kendi gibiydi. bi sohbete başladığımız zaman sonu gelmiyordu. Taa ki vicdanını sikeyim kızım bırak da 2 saat uyuyum bari diyene kadar. böyle deyince de hemen suçluluk hissine kapılır yarın gece söz seni erken bırakacağım deyip yine gece 4 de kadar konuşurduk. en anlamlı uykusuzluğu yaşattı bana. ne sevgiliydik ne de arkadaş. ikisinin arasında bir ilişkiydi.
artık buluşma konusu açılmaya başladı. ben pek taraftar değildim buluşmaya. Çünkü bir sorun vardı. 2 nci üniversiteyi okuyordu ve ben bunun kafasını fazla meşgul ettiğimden derslerine vermiyordu kendini. Bu durum onun canını pek sıkmasa da (belki de sıkıyordu ama bana fark ettirmiyordu) ailesi çok baskı yapıyordu. okulu kalmadan bitirmeliydi. son şansıydı yani.
yine de bir akşamüstü buluştuk. oturduk saatlerce konuştuk ve sonraki gün muhabbeti bitirdim. sadece ama sadece geleceğini etkilememek için. o da bunun farkında olmalı ki bi daha hiç yazmadı. ne telefonda ne de Sözlükte..
sonra hesabı sildirip yeni hesapla geri geldim. yine de arada bakıyorum profiline halen tek bir kıpırdama bile yok.
son olarak yaklaşık 10 kişiyle buluştum sözlükten ve hâlâ çift böbrekli olarak yaşıyorum. onlar mı?