adaları lozanda kaptırıp akp adaları sattı demek

entry18 galeri
    14.
  1. Türkiye sabancı ile koçun malıymıs gibi konuşmayın diyen ergene sormak gerek, madem öylede neden kimse o holdinglerin karşısında bir cücük cıkaramadılar, yıllarca mağazalarda ve marketlerde o adamların malı pazarlandı? Burda bir sürü işsiz genç var. Devlet destekte veriyor, hibe de. Üretmek isteyen projesini götürsün işine başlasın. Bakalım ne olacak? Bakalım koçlar la sabancılarla rekabet edebıleceklermı? Adamlar ne ağır sanayiye yöneliyor nede kendilerine rakip bırakıyor. Misalin siz Anadolu dan bir sermaye olarak kalkıp onların karşısında beyaz eşya uretemezsınız, araba lastiği uretemezsınız. Bu tekelcilik öyle ılerledıki artık süt ve süt ürünlerini bile koçlar, sabancılar üretip satıyorlar, küçük işletmeler devlet desteğiyle ayakta durabiliyorlar.

    Birde ergen benim canlı olarak yaşadığım günleri bana 2006 yılında çıkmış kendi medya görüşü olan gazeteden okutuyor. Yaşadığım şehirde kaç tane esnaf ve şirket bu konuda madur edildi efendi. Refah partisi bu konuları çarşaf çarşaf döktü ortaya. Avrupa da toplanan paraların yolsuzluğa gitmesinin milli güvenlik kurulu toplantısında ne işi var? Bu 28 şubat dönemınde " ırtıcanın finans kaynaklarının kurutulması " amaçlı alınmış bir karardı ey ergen. Ulan bizzat mağdur olduğumuz, çile çektiğimız günleri bile 20 yıl sonra, 28 şubat döneminden 10 yıl sonra çıkmış gazetelerden bize okutuyorlar adamın zoruna gidiyor. Bilmem liberal ekonomiden bahsediyor. Ulan Türkiye nin liberal ekonomisı bu işte ha. Onun için uretemıyorsun. Birde küçük esnaf ve sanatkarı çağ dışı olarak görüyor. Ergen bılmıyorkı bugünün patronları geçmişin küçük işletmeleri. Adam deneyim almadan, pısmeden, alıp satmadan, ufakatan başlamadan nasıl büyüyecek, büyümüş hali nasıl taşıyacak? E tekelleşme işte bu iklime engel oluyor. Nasıl olsa batarım, nasıl olsa rekabet edemem dedirtiyor adama. Ayarıca rekabat kaliteyle olur, kalite ise sermayeyle. Sermayesız, rekabet gücün olmadan kaliteyi nasıl uretıyorsun?
    Neyse en azından bir işin elinden tutmaya başladığın zaman, birşeyler alıp satarak geçinmek zorunda kaldığın zaman söylediğin şeylerin aslında imkansız oldugunuda zaten görürsün.

    En büyük zorbalık ve diktatörlük halka seçim imkanı vermemektir. Birde tek parti dönemidir. Burda diktatörlük görmüyorsan darbelerde arama. Darbeler ara rejımlerdır. Bence darbeler bir millete seçim hakkı sunmadan uzun yıllar demokrasiye gecılmeden beklemekten daha insaflı ve vicdanlı rejımlerfır. Varmı öyle bir milleti koyun gibi seçimsız, alternstıfsız, üç deli ali nin darağaclarında sallandıraraktan demokrasiye hazırlamak! Şu an şartlar uygun değil. Yoksa bunu çok güzel izah ederdim. Lakin bu konuları tartışırken kemalistlere herşeyi konuşmak serbest, bize ise suç.
    3 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük