çünkü erkek dizginlenmesi gereken bir tahrik unsuru değildir. kadının baştan çıkarıcılığı hep bir sorun olarak algılanmış bu yüzden kadın kapatılmaya mahkum edilmiştir. bunun toplumda karşılığı ise kadının geri plana atılmasıdır, çünkü kadının baştan çıkarıcılığı insanı günaha iten bir sebep olarak görülmüş hatta şeytanla bile özdeşleştirilmiştir.
böyle bir durumda kadını dizginlemek daha kolaydır, kadınlar hatta bence geri plana atılarak git gide sönük bir hal almış bu yüzden zamanla daha da güçsüzleşmiştir.
daha 21. yy da yeni yeni kadının bir birey olduğu hatırlanır olmuştur. hatta kadınlar bunun farkına varıp örgütlenme yoluna bile gitmiştir. ( feministler yane)
bunda başarılı olmuşlar mı bu tartışılır ama kadının her alanda ikinci planda kaldığı ve bunun ona sevdirildiği bence çok açık. tabi bunu kıran hareketler var ama bunun karşılığı pek toplumda yok.
bu yazdığım bunu doğru gördüğüm anlamına gelmez ama erkekle kadını kıyasını yaparsak kadının biyolojik olarak doğuştan getirdiği özellikler dışında bir fonksiyonu pek olmadığı görülür.
çocuk doğurup, onu büyütmeyi bir başarı olarak onlara kakalayan ve namus kavramı altında onları dizginleyip hizaya sokan da ataerkil kafadır.
