gecenin şiiri

entry13365 galeri ses19
    5351.
  1. (bkz: emperyal oteli)

    ben hiç böylesini görmemiştim,
    vurdun kanıma girdin itirazım var.
    sımsıcak bir merhaba diyecektim.
    başımı usulca dizine koyacaktım.
    dört gün dört gece susacaktım.
    yağmur sönecekti yanacaktı,
    sameland seferden dönecekti,
    duvardaki saat duracaktı,
    kalbim kendiliğinden duracaktı.
    ben hiç böylesini görmemiştim,
    vurdun kanıma girdin itirazım var.

    emperyal oteli'nde bu sonbahar,
    bu camların nokta nokta hüznü
    bu bizim berhava olmuşluğumuz
    bir nokta bir hat kalmışlığımız.
    bu rezil bu çarşamba günü
    intihar etmiş kötümser yapraklar,
    öksürüklü aksırıklı bu takvim,
    ben hiç böylesini görmemiştim,
    vurdun kanıma girdin itirazım var.

    sesleri liman sislerinde boğulur.
    gemiler yorgun ve uykuludur.
    sabahtır saat beş buçuktur.
    sen kollarımın arasındasın,
    onlar gibi değilsin sen başkasın.
    bu senin gözlerin gibisi yoktur,
    adamın rüyasına rüyasına sokulur.
    aklının içinde siyah bir vapur,
    kıvranır insaf nedir bilmez.

    otelin penceresinde duracaktım,
    şehri karanlıkta görecektin,
    karanlıkta yağmuru görecektin.
    saçların ıslanacak ıslanacaktı
    kış geceleri gibi uzun uzun.
    tek damla gözyaşı dökmeksizin,
    maria dolores ağlayacaktı.
    istanbul'u yağmur tutacaktı,
    bütün bir gün iş arayacaktım.
    sana bir türkü getirecektim
    kulaklarımız çınlayacaktı.

    emperyal oteli'nin resmini çektim.
    akşam saçaklarından damlıyordu,
    kapısında durmanı söylemiştim,
    yüzün zambaklara benziyordu.
    cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu,
    tepebaşı'ndaki küçük yahudiler,
    asmalımescit'teki rum kemancı...
    böyle rüzgârsız kalmışlığımız,
    bu bizim çektiğimiz sancı,
    el ele tutuşmuş geziyordu.
    gazeteler cinayeti yazıyordu,
    haliç'e bir avuç kan dökülmüştü.

    emperyal oteli'nde üç gece kaldık,
    fazlasına paramız yetmiyordu.
    gözlerin gözlerimden gitmiyordu.
    dördüncü gece sokakta kaldık,
    karanlık bir türlü bitmiyordu.
    sirkeci garı'nda sabahladık,
    bilen bilmeyen bizi ayıpladı.
    halbuki kimlere kimlere başvurmadık
    hiç biri yüzümüze bakmıyordu,
    hiç kimse elimizden tutmuyordu.
    ben hiç böylesini görmemiştim,
    vurdun kanıma girdin kabulümsün.
    3 ...