kadıköy sahilinde sevgiliyi beklemek

entry8 galeri
    3.
  1. o arada playlist oradan oraya atlıyor, hissettiğim her şeyi biraz körüklüyordu.
    etkilenmiştim. keşke hayatımın bir kısmında yer alsa diye düşündüm.
    sıfatı önemli değil hissettirdiği tamamlanma hissi... ah bunu sevdim...

    çok yalnızdım, yalnızlık mı?
    onu geç. yalnız kalmak yoktur, yalnız olmak vardır. yalnızlık tercihtir.
    bilinçli bir tercihtir ve kaldırabileni bilge, kaldırmayanı yaşayan ölü kılandır.
    kendine güvenmemek değil, insanlara güvenmemektir.
    insanların arasına karışamamak değil, kendinle yüzleşememektir.
    insanlar da senin gibi benim gibi. hepimiz kötüyüz, bazılarımız bunu iyi saklıyor.
    doğamız bu, arada bir dilenciye para verip, sokak hayvanları için kapıya su koymak benliğimizi değiştirmiyor.
    işler gerçekten istediğimiz bir şeye gelince, emin olun sen, ben, o hepimiz berbat insanlarız ve kazanmak için etik değerlerimizi çoğu zaman yok sayarız.

    ondan etkilendim onu istedim ve onu günümüz nimeti internetten buldum.
    yüzlerce ahu içinde onu hemen her sosyal sitede aramak epey zordu ama buldum o akşam.
    hatırlayamadığım sayıda biradan sonra mesaj attım.

    bir kaç on dakika öylece akıp gitti ve cevap gelmedi.
    tekrar evden çıkarak, benim gibi motor aşığı arkadaşlarımın yanına gittim.
    alkol midemden öylece kanıma karışıyor, hızımı arttırınca vuran rüzgar saçlarımı ve yüzümü okşuyordu.
    dar ve boş yeldeğirmeni sokakları motorumun tok ve rahatsız edici olmayan egsoz sesiyle yankılanıyordu.
    bir kaç sokak ötede acıbadem'e bakan tren yolunun altında buluştuk.

    başlarda amerikan vari gelse de şu büyük teneke içinde ateş yakıp, motorları etrafına park edip, içmek
    sohbet etmek, çok rahatlatıcıydı.
    bu fight club tabiriyle benim tatilim gibiydi.

    ateşin başında bile değildik. hava soğuk değildi ama ateş bir terapi gibidir.
    bilemiyorum belki sadece bize öyle geliyor.
    arkadaşlardan biri, güzel bir müzik açtı telefonundan.
    bu kafayı seviyordum, seviyorduk.

    15 20 kişiydik. bazılarının sevgilisi de yanındaydı.
    bir iki kız da sadece ortamı sevdiği için geliyordu.
    onlardan biri de arkadaşlığını hiç bir şeye değişmeyeceğim burçak'tı.
    kıvırcık saçlı grunge takılan esmer tatlı bir kız.

    bir süre benim motora yaslanarak sohbet ettik.
    daha doğrusu dertleştik.
    geçim sıkıntısı, aile vesaire hemen her şeyi konuştuk.

    o sırada emre göründü karanlığın içinde.
    yaklaşınca anladık. yüzü dağılmış haldeydi fena dayak yemişti.
    içinizden bilenler vardır belki kadıköy'de hell angels adında ünlü bir motor çetesi vardır.
    2011'de kadıköy kadife sokakta bar basıp 2 kişiyi öldürdüler.

    hell angels'den biriyle gündüz vakitlerinde sudan bir sebeple tartışmış ve akşamında emre'nin yüzüne soyut resim çalışmışlar.

    yanımıza o halde geldiğinde bize yapılacak tek bir şey kalıyordu. arkadaşımızı korumak.
    polise gidelim baş edemeyiz onlarla diyen de vardı, hayır korkaklık etmeyin hesabını soralım diyen de.
    0 ...