bir kere tanrı bilinmek istese kendini saçma sapan kitaplarla tanıtmazdı.
hadi diyelim bu aklı tanrı verdi, akılla inanç arasında nasıl bir bağ olabilir?
tanrıyı anlamak demek doğayı anlamak demek olur ki, eğer tanrının bir kitabı varsa o da doğanın kendisidir. bu yüzden saçma sapan ibadetler etmek yerine doğayı çözmek, bilinmeyene cevap bulamak ibadet olması gerekir.
tanrının bir sırrı varsa o da doğada gizlidir çünkü, mistik saçma sapan şeylere kendini kaptırıp gerçekten kopmak yerine doğanın yasalarına bağlı bir şekilde gerçekçiliği kaybetmeden onu anlamak lazımdır.
akıl soru sorar, akıl arar ve din aklın cevaplaması gereken soruları barındırmıyor. din bir kere akla terstir tanrının amacına da terstir, düşün ilk insan kendini bir tanrının yarattığını bilse ve ona tapsa tanrı hakkında ne bilir?
oysa bu insan araştırsa, aklını kullansa, her tarafı incelese daha iyidir.
din hazır cevaptır ve insanları kolaya kaçırtıyor. amaç saptırıp boş şeylere yönelmesini sağlıyor.
dindar insan her şeyi çözmüş gibi ölümden sonrasına hazırlık yapıyor, oysa esas hazırlık yapması gereken şey burası ve burada olan bilinmezlikleri çözmek.
cennete sonsuz bir zevk gibi tamamen kendini tatmin etme üzerine kurulu bir anlayış bence kimseye bir katkı sağlamaz.
eğer bu evrende tanrı var ve bilinmek istemişse onu bilmek ve anlamak gerekir buna katılıyorum ama onu bilmenin yolunun inanç veya din olduğuna katılmıyorum.