akp dönemiyle kıyas edilemeyecek ölçüde açık saçık olan, renkli ve liberal ekranlardır.
özal'ın hakkını yemeyelim. türkiye onun döneminde hiç olmadığı kadar özgür ve serbest televizyon ekranlarına sahip oldu. hatta şimdinin muhafazakar, islamcı tayfası özal'ı yerden göğe sığdıramayadursun ülke, ilk porno yayınlarını, fantasy kuşaklarını, playboyları bile onun döneminde görmüştür. oğlu ahmet özal, cem uzan ile birlikte bizzat star 1'in kurucuları arasındadır. sonrasında da show tv'ler, cine5'ler derken ekranlarımız iyice renklenmiştir. o dönemi yaşayanlar tutti fruttileri, emmanuelleleri, playboyları hatırlayacaktır. hatta normal bir ekran olan show tv'nin yılbaşı gecelerinde nasıl kırmızı noktalara dönüştüğünü de.
zamanında kendisine liberalim, muhafazakarım, biraz da islamcıyım diyen bir kişinin televizyon ekranları tam olarak buydu. varın siz düşünün! gerçi şimdi de ılımlı islamcıları görüyoruz. ha ama bakın burada bir parantez açarak aslında değişen tek şeyin artık bu işlerin açık değil gizli yapılması olduğunu da belirtmek zorundayım. belki casa eroticalarımız, emmanuellelerimiz, fantasy kuşaklarımız artık yok ama şimdi o programları aratmayan hayatları yansıtan dizilerimiz var. belki görsel icraat yok ama eşini yeğeniyle aldatan fettan kızlarımız, boğazdaki villalarda yaşayıp birbirlerini aldatan karı kocalarımız, okula mini eteklerle gelen liseli kızlarımız, çorap değiştirir gibi sevgili değiştiren one night stand'çı kızlarımız, erkeklerimiz var.
kısacası türkiye, muhafazakarlaşmaya giderken aynı zamanda dejenere olmaya giden körfez ülkelerinden farklı değildir artık. zamanın liberal muhafazakarı özal'ın ekranlarında gözüken bir iki meme ve popo çok masumane kalır şimdi. 2010larda belki o görüntüler yok ama diziler vasıtasıyla izleyiciye gösterilen hayatlar hep o biçim!
hamdolsun artık trt ekranlarında dansöz yok, dekolte yok, yılbaşı eğlenceleri yok. tesettürlü spikerlerimiz arttı. turksatta her üç kanaldan ikisi tilavet veriyor. muhafazakar kanallarımızın sayısı da arttı ama bir de bakıyoruz ki öte yandan şunlar da artmış: kadınlara yönelik şiddet ve tecavüz olayları, mazoşism ve şiddet içerikli porno kategorilerinde türkiye'nin dünyada üst sıralarda olması, çocuk pornosu, toplumsal swinger aktiviteleri, çarpık ilişkiler, liselerin tıkalı giderlerinden çıkan ceninler, artık normal hayat kadınlarıyla bile yetinmeyip farklı arayışlar için travestilere giden adamlar, okumaya kırsaldan büyük şehre gelip maddi kazanç için bedenlerini satan üniversiteli kızlar...
muhafazakarlaşıyor, dindarlaşıyor, millet özünü buluyor dedikleri türkiye işte bu! turgut özal döneminin televizyon ekranları bile akp döneminin toplumsal dönüşümünün yanında solda sıfır kalır.