söylenecek çok şey var, asıl iş edada, mesela bak....
hoyratca: kaptan şu köşede demirle hele! dostca: müsait bir yerde durabilir misiniz? tarifle: bak şu ilerde bi cami var, hah tam onun sağındaki sokagın agzında... meraklı: durabilme ihtimaliniz var mı ki? zarifane: şu güzel yalının güzel bahçesinin önünde inebilirsem pek sevinirim. pürneşe: ahahahaha dur kaptan dur da inelim, hahahaha... uyarıcı: bak şu köşede dur, yoksa karışmam! müşfik: canım benim, şu ağacın önünde durur musun, hadi bir tanem. alimane: beni atatürk'ün bu şehre geldiğinde kaldığı şu evin önünde indirir misin? hazin: dur kardeşim dur, dur da bir bahtsızdan daha kurtul. hayran: hıhhhhhh beni şurda indirmenizi rica etsem. lirik: durmalısın dostum, bir ömür gidemezsin elbet, durmalısın bir yerde. safiyane: abi ben inecem de.... sivri akıllı: ya sen dur ya da ben ineyim...
ve hıçkıra hıçkıra nihayetpyriamegibi:ıhhh ıhhh hıh amca amca ne olur durun inmek istiyoruuuumumıhhıhhh.... *