daha fenası , halkımla bir bütün oluyorum ve bundan gurur duyuyorum tavrıdır..insan otomatik olarak kendini o kadar ötekileştirmiştir ki halktan , halktan biriyle münasebet kurunca kendini çok halkçı sanar , alçakgönüllüğüyle gurur duyar..
bi çaycıyla konuşmayı , ya da temizlik görevlisi fatma abla'lya muhabbet etmeyi sosyal hizmet yapmış gibi gururlu bi ifadeyle anlatır..
fena bi şeydir..münsebet edilen insanı , zoraki bi hayranlığa ve müteşekkir olmaya sürükler..
universiteye ilk geldiğim gün , bavullarımı metrodan indirirken bi baktım ki metro çoktan gitmiş..kıyafetler , kilim filan mühim değil ; kocaman bi dosyada tüm diplomalar kimlikler ne ararsan var..annem demişti koy çantana diye ,uçları batıyor diye bavula koydum...
universiteye kayıt için 2 gün var..diploma örneğini yeniden tasdikletemem..prof.un odasına iki büklüm gittim , bir baktım cam silen biri var..kıyafeti de , normal alışk olduğumuz prof. sakalı da yok..
"ya abi baksana şöyle oldu gitti benim bavullar pazartesi ilk dersim bu hocayla konuşsam bişiler yapar mı sence?" dedim..
bi bakalım , ama sen de az akıllı değilmişsin , diploma kaybedilir mi dedi.."abi aklım dağınık yol uzun kusura bakma" dedim.."bi hocaya danışsam nası adamdır iyi midir kızgın mıdır" dememe kalmadan , göründüğüm gibiyimdir öyle derler genelde kızgın mı duruyorum dedi..
işte budur halktan olmak..iyidir..akademik laflar ederken , doktor olup hastaya bakarken hep akılda tutmaktır halkı , kesimlerini ,seviyelerini..neticede , en elit adam bile sonradan para/eğitim almadı mı?