caner taslaman

entry741 galeri
    230.
  1. Önceki gün facebook hesabında bir gönderi paylaşmış felsefe profesörü.

    Öncelikle bir agnostik olmama rağmen kendisini çok sevdiğimi ve zekasına hayran olduğumu söylemeliyim. Kendisine paylaştığı gönderi hakkında yorum vasıtasıyla soru sormak istedim fakat takipçilerine yorumu kapatmış olacakki yazamadim. Facebook hesabındaki yorumlarda kabul ettiği arkadaşlarina ait. Diğer takipçileri benim gibi arkadaş sayısı engeline takıldı muhtemelen. Her neyse benim merak ettiğim husus deizmle ilgili. Allah'ı anladıktan sonra, onun insanlarla irtibata geçmediğini söylemek mantıklı değil demiş. Bu önerme üzerine akla gelen soru zamanlamayla ilgili. Hak dinler 2 bin yıl veya o civarda bir suredir var. insan ırkı ise en az 100bin yıldır var. Aradaki 98 bin yıl boyunca tanrının insanlarla irtibat kurmamasinı (dinlerin peygamberler aracığı ile gönderilmesinden bahsediyor) neye baglamaliyiz? Eğer gerçekten o zaman dilimi içinde irtibat kurmaması normalse "gerçek tanrı" nın da bizimle irtibata henüz geçmemiş olması normal değil mi?

    --spoiler--

    KiMDEN, HANGi HUSUSTA, NiYE FARKLI DÜŞÜNÜYORUM? 1- ATEiSTLERDEN: Varlık anlayışının merkezine Allah’ı koymayan tüm anlayışları hatalı buluyorum. Evreni de insanı da ahlakı da anlamı da ancak ve ancak Allah’a atıf yapmakla anlamak mümkün. “12 Delil…” kitabım bu konuda cevap mahiyetindedir. 2- DiNSiZLERDEN: Allah’ın varlığını anladıktan sonra Allah’ın insanlarla irtibat kurmadığını söylemek mantıklı değil. Kuran’la ilgili youtube daki videolarım bu irtibatın neden Kuran ile sağlandığını savunduğumu gösterecektir. 3- NEW AGEÇiLERDEN: Allah’ın varlığını ve Allah’ın Kuran ile irtibat kurduğunu (önceki iki maddeyi) anladıktan sonra kendi kafasına göre spritüal yaklaşımlar anlamsızlaşır. Küreselleşmeyle New Ageçi yaklaşımların yayılacağı kanaatindeyim. Bunların reenkarnasyoncu tip versiyonlarına cevabım youtube da. 4- MEZHEPÇiLERDEN: islam’ı bir kimseye veya bir ekole mutlak olarak bağlanarak anlamanın yanlış olduğu kanaatindeyim. Fakat tarih içinde fikirlerini ortaya koyan her düşünürden elbette yararlanılabilir. Ama bir konuda bir düşünür, diğerinde öbürünün doğru olması mümkünken neden bir kişinin yorumlarına mutlak doğruymuş gibi bağlanalım? Üstelik bu bağlılıklardan dolayı Müslümanların birbirini tekfir etmesindeki rezaletten mutlaka kurtulmalıyız. “Allah sizi Müslümanlar olarak isimlendirdi” ayeti gereği “Müslüm(an)” isminden gurur duyuyorum ve bunun dışında Ehli Sünnet, Kurancı, Hanefi, Şii gibi her ilave ismi gereksiz görüyorum. 5- EHLi HADiSTEN: Kuran ile mantık ile ve birbirleriyle çelişen birçok hadis barındıran hadis kitaplarına dinde verilen otoritenin çok büyük felaketlere yol açtığı kanaatindeyim. Bu felaket hem Allah’a hem Kuran’a hem Peygamberimize birçok iftirayı içinde barındırıyor üstelik. Recm, mürtedin öldürülmesi, Garanik kıssası, Allah’ın baldırını açması, Kuran’ın eksik olduğu, Peygamberimizin cinsel hayatı, levlake hadisi, çekirgenin balığın hapşırığından olduğu yüzlerce uydurmanın sadece bir kısmı. Hadislerin Kuran, mantık, içtutarlılık süzgeçlerinden geçtikten sonra siyerde kullanılması gerektiği kanaatindeyim. 6- EHLi TASAVVUFTAN: Tasavvuf başlığında Allah sevgisi, zühd, içebakış ile ilgili ortaya konanlarla ilgili islam’ın özüyle tam uyuşan değerli bir literatür var. Bunun yanında “tasavvuf büyüğü” diye adlandırılan kimselerin bırakın Peygamberimizle, Allah ile bile görüştüklerine dair izahlar da var. Bu kimselerin abartılı, mantıksız din yorumlarını bazı kimseler adeta vahiy gibi değerlendiriyor. Tasavvuftaki bazı yaklaşımların islam’ın nübüvvet anlayışını sulandırdığı ve asla kabul edilemeyeceği kanaatindeyim. 7- TARiHSELCiLERDEN: islam’ın iç sorunlarının hepsinin çözümünün Kuran’da olduğu kanaatindeyim. Kuran’ın otoritesini attırmak hadislerin, mezheplerin, şeyhlerin otoritesini azaltmak bence çözüm. Kuran "Kitabullah" diyorsak, Kuran'a Allah'ın kitabına yakışan otorite ve güveni vermemiz lazım, yoksa dedğimiz ve pratiğimiz uymaz.Kuranı tarihin belli bir dönemine sokan, Kurandaki kıssaları uydurulmuş masallar gibi değerlendiren yaklaşımların islamın temel zeminine dinamit koyan yanlış yaklaşımlar olduğu kanaatindeyim. Bu konudaki cevabımı önümüzdeki birkaç yılda yazmayı düşündüğüm kitapta vereceğim inşallah.

    --spoiler--
    1 ...