aşık olduğun/aşık olduğunu sandığın kız/erkek soyunduktan sonra sokulur sana. koynunda ateşiyle içini yakar önce. sen de onu arzular soyunursun. birbirinizin gözlerine bakarak tüm şehvetinizle sevişir, bütünleşir, paylaşırsınız soluğunuzu. sonra tenlerinizin tuzunu barıştırarak ve biraz da aşk denen harçla karıştırarak sımsıkı sarılır ve yavaş yavaş kendi ritmine dönen kalbinizin hafifliğiyle uyursunuz.
sevgilinin sıcaklığı tüm teninde istikrarlı bir huzurla dolaşır. sarhoş uyanır, koynundaki adam/kadına bakıp öpücüğü kondurursun gözlerine.
yani aşk denilen terane, saman yığınında şalvar düşü değil. insan gibi sevişmesini bilene, huzur dolu, sevdiğin kokulu bir uykudur biraz da. kaybolmaktır.
