senaristlerinin ne kadar tasakli oldugunu hakan'a yapilan muamele sonucu gorecegimiz dizidir. yani sen abdulhey'i dizinin en tutulan karakterlerinin arasina sok, akil almaz iskenceler gordur, seyirciyi hakan'a karsi inanilmaz kin icine sok ve hakan icin her bolumde tekrar bilensin seyirci... bakalim sonu nasil olacak hakan'in..
eger hakan hemen olurse anlayacagiz ki dizinin senaristleri "tirt" olma yolunda emin adimlarla gidiyorlar. ona oyle bir hal olmali ki onumuzdeki bolumlerde de o zillet ve zavallilik icindeki perisan halini gormeli ve her gordugumuzde "gor ebenin orekesini hain pic" diyebilmeliyiz.
dizinin son bolumleri iyice gundem yavsagi olduysa da, tempo dustuyse de, nevzat, erhan ve purmuz karakterleri bunaltmaya basladiysa da, polat pusulardan insanustu(!) gucleriyle kurtulsa da ben diziye verdigim krediyi hala devam ettiriyorum. en azindan klasik olmaya baslayan bulut-memati, muro-ceto, husnu-tuncay diyaloglari icin bile olsa devam ettiriyorum ammmaaa eger ki ilerde saglam bolumler, bas donduren ve agizlari gelecek haftaya kadar acik birakan senaryolar olmasin olay bitmistir benim icin.
husnu'nun rol yapamadigini biz goruyoz da o kadar yildir bu isin icinde olan dizi yapimcilari gormuyor mu sanki? ama kabul etmem gerekir ki husnu'de var bir seytan tuyu. zaten deli degil mi kardesim dizide de?.. rol yapamadigi yerleri "deli zaten agzi basi ayri oynuyor" de gec.
