yaz babam yaz

entry341 galeri
    197.
  1. din eleştirisi metodolojisiz , ilk okul veya orta oku seviyesindeki bilişsel bir zihin yapısıyla yapılan bir eleştiridir.

    bu eleştirisi son derece usülsüz , dini metinleri literal bir şekilde okuyup yorumlamayla ortaya çıkmış eleştirilerdir. dini metinler, özellikle de kur'an ,içinde mecazlı anlatım ve metaforların olduğu ,dilinde sanatlı anlatımların bulunduğu metinlerdir. dini metinlerde sembolik anlatımlarda olur , mecazlı anlatımlarda. din dili denilen bir kavram vardır.hermeneutik denilen bir alan bunun için oluşturulmuştur.bunlar benim din anlayışım değildir, din dilinin muğlaklığı ve literal olmayışından kaynaklıdır. tabi bunlardan bir haber din eleştirisi yapmak sizin tercihiniz, cahilliğinizle avunmak hoşunuza gidebilir bunda hürsünüz * bana "din tüccarı" diyen bu yazar son derece ikilidir, kendisi bu ifadeden dolayı benden özür dilemesine rağmen yine ikiyüzü gibi aynı şeyleri söylemeye devam etmiştir. samimi bir insan olmadığını çok net bir şekilde göstermiştir böylelikle.

    kur'anın geldiği/indiği toplumda söz ustaları, şairler ,laf cambazları mevcuttu ve toplumda ön planda olan kişiler bunlardı. kur'an böyle bir edebi ,şiirsel ortamın olduğu zamanda geldi. poetik yönü bu yüzdendir,şiirsel yapısı ve üslubu bu yüzdedir. dolayısıyla içerisinde bir takım mecazların, söz sanatlarının ,dolaylı anlatımlarının olması doğaldır. bunu anlamak için ilk okul çocuklarının bile anlayabileceği örneklerden birini verelim

    kamer suresi ayet 1: kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı. siz bu ayeti dümdüz okuyup ;kıyamete yakın bir zamanda ayın yarılacağı şeklinde anlayabilirsiniz. ancak bu ifade ayın yarılacağını değil " her şeyin ortaya çıkacağını" ifade eden arapça bir mecazdır. arap şairleri de "kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı" mecazını kullanmışlardır. bkz: imrül kays . bu mecazlı anlatıma türkçede de rastlayabiliriz. örneğin; takke düştü kel göründü ifadesi buna benzer bir mecazlı anlatımdır. bu mecazlı anlatımı bilmeyen , bilgisiz biri "biri takkesini düşürmüş ve keli görülmüş" şeklinde komik ,saçma bir şey anlayacaktır * işte kuranı literal şekilde okuyunca dine yöneltilen eleştiriler bu kadar komiktir *

    bir de bunu açıklayınca " din tüccarı" olarak yaftalanırsınız. tabi bu iddiada tamamen subjektif , delilsiz,temelsiz bir şekilde size yapıştırılır.aslında bu yaftacı psikolojide olunması çok normaldir. yönelttiğiniz bir eleştiriye kapsamlı bir cevap gelince ve "tükürdüğümü yalamam zihniyetindeyseniz" elbette karşı tarafı asılsız şeylerle itham edeceksiniz. buna da cevap vereceğiz tabi ki. kendilerinin asılsız ,temelsiz yaftalarına boyun eğmeyeceğiz. din tüccarı denilen kişiye şu soruları sorduğunuzda size evet mi diye cevap vermesi gerekir yoksa hayır diye mi ?

    -kuranda savaşın ayetleri var mı ?

    -kuranda el kesin ayeti var mı ?

    -kuranda kafirlere kötü söylemler var mı ?

    -kuranda zina edenlere kötü cezalar var mı ?

    -kuranda daha eril ,ataerkil bir yapı ön planda mı ? vb gibi ayetlere cevabım evettir. bu ayetler kur'anda yer almaktadır. fakat bunlar tarihin bir bölümünde ,belli bir toplumun sosyal hayatına düzen getirmek için gelmiş "durum "ifade eden ayetlerdir.bu ayetleri 21 yy toplumunun vicdanıyla değerlendirip eleştiride bulunmak ( o gün için hatalı ilan etmek) hatalıdır. tarihi olaylar kendi tarihi içinde değerlendirilir. bu ayetler o gün için çözüm getiren ayetlerdir. bu ayetler kur'anda insanlara emredilen değişmez tevhid esasları değil örfi hükümlerdir ,lokaldir. bahsi geçen ayetlerdeki sabit olan şey "değer" ifadeleridir. bu değer ifadeleri;

    -hırsızlığın kötü olması
    -haram yemenin kötü olması
    -haksız yere adam öldürmenin kötü olması
    -,yardımlaşmanın iyi olması vb . gibi şeylerdir.

    yani kur'anda hırsızın elini kesin ayeti 14 asır önce arabistan bölgesinde hırsıza verilen bir arap cezasıdır. kur'an bunu devam ettirmiştir. evrensel olan bu değildir.evrensel olan bu ayetteki "değer" yani hırsızlığın "kötü" bir şey olmasıdır. değer ifade etmeyen ayetler ,yani hükümler değişebilir. ki kuranda bile değişmiştir. örneğin zinaya verilen ceza. bizzat kurandan kontrol edip değiştirildiğini görebilirsiniz. e hani allah'ın sözü değişmezdi ? çelişti mi şimdi bu ayetle ,öbür ayetler ? hayır. allahın değişmeyen sözü olarak bahsedilen şey " tevhid" ve "değer" kapsamındaki sözleridir. örfi cezalar değişmiştir, toplum; dinamikliği içerisinde kendi örfünü var ediyor çünkü.

    bu bağlamda yukarıdaki açıklamalardaki yazılanları görmeyip ,kulaklarınızı kapatıp "ben anlamam ,ben dümdüz, çocukça bir algıyla kuranı okuyup değerlendireceğim" diyorsanız bu sizin tercihiniz. tarafımdan daha fazla ciddiye alınmazsınız * eblehçe eleştirilerinize devam etmek en doğal hakkınız *

    edit:

    "kur'an'da ay'a, güneş'e, evrene atıf yapan ayetleri dönemsel ve yerel olaylarla karıştırıp, demagoji yapan, konuyla ilgili tüm ayetleri birleştirerek bakınca ortaya çıkan konunun 7.yy'da insanlarca bilinen astronomi bilgisinin ötesinde olmadığı gerçeğine yakınlığını inkar eden bir aptal yazar ile muhatap olmak zorunda kalmış insandır. "

    ben liseli ergen demiyorum,arkadaş kendisine ergen dedirtiyor.Ben yüz kere kurandaki astronomi ile ilgili ayetler ,o dönem araplarının bildiklerinin ötesinde olmadığını , kuranın modern kozmolojiyle ilgili bir şey söylemediğini söylememe rağmen hala neyi savunduğumu anlayamamış ,kafasında yarattığı sorulara verdiği kalıplaşmış cevaplarla kendini tatmin etmeye çalışan numunelik,zavallı bir yazardır :)

    "din tüccarı yeni nesil müslümanların en önemli özelliği hristiyanlığa uygulanan hermeneutik, yunan felsefesi ile kur'an'a bakmaya çalışıp metnin aslından uzaklaşıp bir ton alakasız yorum uydurup size de bunu "bak bu islam, laf etmeyeceksin tamam mı " diye kakalamalarıdır."

    gerçekten cahilce yazılmış bir cümledir yukarıdaki. hermeneutik ,yeni bir şey değildir islamda.Tevil denilen şeyi bilmeyince "yeni nesil müslümanlar bık bık bık" diye konuşmanız doğaldır. her ne kadar kafa kafaya karşılık gelmeseler de ,tevil yoruma dayalıdır. cahil denilince kızmayacaksınız :) ilk tefsir örneklerinden itibaren tevil vardır. çünkü asırlar geçtikçe ve rivayet,hadis sayıları arttıkça yorumsama kaçınılmaz olmaktadır.işte duygularını karıştıran yaz babam yaz gibi kişilere bunu anlatmak , bir karıncaya çince öğretmekten daha zordur.
    1 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük