şeriat'te, "bakara 178" ayetindeki "Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi…" ifadesi ile hüküm verilmesi gerektiği düşünülen cezadır.
--spoiler--
Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi… Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir. işte bu, Rabbinizden size bir hafifletme ve bir rahmettir. Kim bundan sonra azgınlık ve düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır.
--spoiler--
(kendi çapımda)derin düşünerek bir açıklama yapmak istiyorum.
"Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi…" ifadesinin iki anlama gelebileceğini düşünüyorum:
1. hür/köle/dişi bir kişi birisini öldürürse, suçu işleyenin değil de suçu işleyenin yakınlarından öldürülen kişinin özelliklerini taşıyan birisinin öldürülmesi gerekliliği.
peygamber zamanında, köle birisi, kendisinin sahibi olmadığı hür birisini öldürdü diyelim. bu ayete göre, kısas gereği o köle değil de hiçbir suçu olmayan kölenin sahibi mi öldürülecekti? bu mantıklı mı sizce? hangi halk, hangi devir kabul eder bunu?
2. her kim olursa olsun kısas uygulanmalıdır gerekliği.
"Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi…" ifadesinin; kısasın her zaman geçerli olduğu, suçu işleyenin bizzat kendisinin cezalandırılması gerektiği, her kim olursa olsun uygulanması gerekliliği.
bana 2. ifade daha mantıklı geliyor. zaten ayetin sonunda "Kim bundan sonra azgınlık ve düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır." deniyor. eğer suçu işleyen değil de başkası ceza alacaksa nasıl olacak bu?