dikkat ederseniz bu ayette dayağı gerektiren şartlar (kadının dikbaşlılık yapması), öncesinde yapılması gerekenler (uyarılması, olmadı yatakların ayrılması) sayıldıktan sonra açıkça "dövün" diye emrediliyor. yani "dövebilirsiniz" denmiyor, "dövün" deniyor..
demek ki şartlar tamamsa karısını dövmek müslüman erkeğin üzerine farzdır. bilindiği üzere ortada yeterli bir gerekçe yokken, şartları oluşmuş bir farzı eda etmemek büyük günahtır.
kocası sopayı basınca soluğu laik tc mahkemelerinde alan türbanlı şirretlere duyurulur.
tabi bu durum sucukçu muhasebecisinin de görünürde katıldığı "kadına şiddete son" kampanyalarını akla getirmektedir.
evet, islam'a göre şartlar tamam olmadan kadına şiddet uygulanamaz. şartlar tamamsa bile hunharca uygulanamaz ama sonuçta uygulanmasının farz olduğu durumlar var görüleceği üzere...
bu durumda sucukçu muhasebecisi söz konusu kampanyalara destek vermekle ve yasalarımızdaki, erkeğin şartlar tamam olduğu taktirde bile karısını dövmesini cezalandıran maddeleri değiştirmemekle allah'ın farzının uygulanmasının önüne geçmiş, kendisine oy veren dini bütün erkeklerin ahiretlerini tehlikeye atmış olmuyor mu?