türkiyenin en büyük eksiği hakiki manada aydın'ımız olmaması. lümpen elitistler kendilerini aydın görüyor, öyle lanse ediyor yahut birileri bu işi onlar adına yapıyor. aydın'ımız yok çünkü kemalistler, ulusalcılar muhafazakarlardan; muhafazakarlar kemalistlerden, ulusalcılardan nefret ediyor.
bu sebepten ötürü omurgalı bir duruş sergileyemiyorlar. zaman gazetesinin ve samanyolu grubunun yıllarca hükümetin arkasında durması, yanlışlarına dahi arka çıkması ama devran döndükten sonra 180 derece istikamet değiştirip sözcüyle yan yana gelmesi onlar için hazin bir örnek oldu mesela. toplum nezdinde itibarlarını ve inandırıcılıklarını kaybettiler. aynısı can dündar ve mahalle arkadaşları için de geçerli.
ideolojik saplantıları yüzünden iktidarı ve iktidar taraftarlarını her fırsatta yerin dibine sokan o güruh toplumda öfkeyle, hınçla karşılık buluyor. şimdi can dündarın destek bekleyeceği insanlar zaten azınlıktalar ve insanları akp ye karşı birleştirme işinde başarısızlar. halbuki doğruya doğru yanlışa yanlışa deseler, kendilerini ve kendilerinden gördüklerini de yeri geldiği zaman eleştirebilseler, her doğrunun her yerde söylenmemesi gerektiğini anlayıp ona göre hareket etseler o zaman canı gönülden destekçileri olurdum.
iktidar büyük bir yanlış içinde demek gelmiyor içimden. recep tayyip erdoğan yanlış içinde diyebilirim. görülmemiş bir halk desteği arkasındayken daha vakur, kapsayıcı, toleranslı olabilirdi. cemaat medyasına ve can dündara yaptıkları toplumda iyi bir karşılık bulmayacak bence. yazdıkları yüzünden insanların hapse atılması, yargılanması zulümdür.
et kokarsa tuz çare, tuz kokarsa ne çare demiş eskiler. yargının objektifliğini kaybettiği, baskı altında bulunduğu ve iktidarın dümen suyundan ayrılamadığı bu zamanlarda kimsenin hakkının korunacağına, adil şekilde yargılanacağına inancı kalmadı malesef. sonumuz hayrolsun inşallah.