bilimsel olarak ispatlanmamış bir şeye inanmak

entry31 galeri
    24.
  1. tartışmanın göreceli bir boyuta indirgenmesine yol açar. bilim insanları üzerinden gidelim...

    inançlı bir bilim insanı tanrının orada bir yerde olduğunu temel alıp ömrü hayatı boyunca ona ulaşmak için çalışmalarını sürdürür ve ona bu çalışma azmini veren de henüz bilimsel olarak kanıtlanmayan o inancıdır. onun amacı tanrıya ulaşmaktır ve o kendisiyle baş başadır.

    inançsız bir bilim insanını ise tanrı kavramından çok evrenin o herkes tarafından kabul edilebilecek tartışmasız gizemi şaşırtır. zira ona tamamen hükmedemez ve onu belli bir kurallar çerçevesinde açıklayamaz. bu kişi hakim olmak ve sadece bilmek ister. bu yüzden de bunları henüz yapamadığı için bir nevi ulaşamadığı şeye saygı duyar. ancak o, henüz ulaşamadığı gizemli şeylerin arkasında bir tanrının varlığıyla meşgul olup onu aramaya çalışmak yerine temeline o gizemli şeylerle ilgili materyalistik öğeleri koyar ve sonunda neyi bulacağını bilmediği bir yola çıkar. belki bir şeyler bulacak, belki de hiçbir şey bulamayacak. özünde tanrıya karşı biri değil, tamamen o kavramla alakasız biridir. inandığı şey ise determinizmdir. yani olaylar arasında her daim bir neden sonuç ilişkisi kurar ve henüz bilimsel olarak kanıtlanmamış bir şey hakkında "eğer bu bu şekilde oluyorsa o da şu şekilde olmalıdır" diyerek mantık yürütür ve buna inanır. o da başka bir şekilde kendisiyle baş başadır. eksik yönleri var mıdır? elbette var. mesela kuantum mekaniğinin doğuşu ve akabinde gelen rastlantısallık ilkesi bu adamın canını biraz sıkmıştır. ancak inançlı bilim insanının takıldığı noktalarda canını sıkan bir şey yoktur. o, takıldığı anlarda tanrının henüz insanların kendisine ulaşması için gerekli olan bilgiyi ona bahşetmediğini, belki de bunu hiç bilemeyeceklerini düşünebilir ve içini rahatlatıp çalışmalarına devam edebilir. yani bir bakıma kendinden emindir. mesela bu rahatlama olayı inançsız bilim insanında kesinlikle yoktur. inançsız bilim insanı her daim rahatsızdır ve pek çok şeyden emin değildir. çünkü onun mutlak bir şekilde her şeyi sorgulamama gibi bir lüksü yoktur.

    kısacası herkes aslında bir şeylere inanır. bu ister tanrı olsun, ister başka bir şey olsun. bu konu genellikle tanrı kavramı üzerinden yürüdüğü için farklı yönden bakış açılarını kaçırmak da fazlasıyla mümkün hale geliyor. bu yüzden ikinci kısmın üzerinde fazlasıyla durmak istedim.
    0 ...