küfürleri hak ediyormuyum bilmiyorum ama içimde kalsın istemiyorum. gerçekte kimseye söyleyemiyorum bari burada itiraf edeyim.
bundan yaklaşık 2 sene önce. eski çalıştığım yerde oktay diye bir iş arkadaşım vardı. kafa dengi bir arkadaştı. zamanla kendisi ile samimileştik, birbirimizi daha iyi tanımaya başladık. neyse işte bu oktay bana bonzai kullandığını açıkça söyledi bir konuşmamızda. üstüne üstün çalışırken öğlen molasında bile ufaktan ufaktan götürüyordu. ilk duyduğumda şok oldum. ''abi yapma, etme, içme, içeceksen bile mesai saatinde içme'' dedim onlarca kez. ama dinletemetim. malüm yaptığımız iş teknik iş olduğundan kimi zaman yüksek mekanlarda iş çıkıyordu. ve hayati tehlikesi söz konusuydu. bana güvenmiş olsaki rahatını hiç bozmadı şüphelenmedi, çünkü onu ihbar etmemiştim. bazı kişiler onun tutarsız davranışından şikayetçi oluyor ve bu benim kulağıma geliyordu. uyardım onu defalarca. ama dinlemedi. bir gün sesimi yükselttim kendisine üzerime yürüdü. her ne kadar madde kullansada delikanlı bir adamdı en azından bana karşı. işlerin böyle gitmeyeceğini düşündüm. biraz zaman geçmesini bekledim artık yapmam gereken şeyin onu ihbar etmek olduğunu düşünüyordum. çünkü yaptığı iş tehlikeliydi, kafası güzel çalışamaz, ölüm tehlikesi ile karşı karşıyaydı. usulca müdürün kapısını vurdum ve durumu açıkladım. karşılığında bunu sebep olarak gösterilmemesi ve benden birşey duymadığı konusunda söz almıştım. artık içim rahattı. aynı gün oktayın işine yıldırım hızı ile son verildi. giderken elini omuzuma koydu ve ''kendine iyi bak dostum'' dedi. kendisine ortak iş arkadaşlarımızdan biri on beş, yirmi gün sonra iş ayarlamış. sevindim iş bulduğuna. ama daha sonra keşke ihbar etmeseydim onu diyip kendimi hırpalayacaktım oysaki. bir buçuk ay kadar sonra felan mesai bitişi evime giderken telefonum çaldı. arkadaşlardan biri ''abi haberin varmı bizim oktay iş kazası geçirmiş ölmüş diyorlar'' dedi. bunu duyar duymaz verdiğim tepki ''saat kaçta olmuş bilgin varmı'' oldu. çünkü tahmin ediyordum ne zaman olduğunu. bende bilmiyorum cevabını alınca telefonu koyuldum şunu bunu aradım paso ama nafile. kesin gerçeği ancak yarın öğrenebildim. o gece gözüme uyku girmedi. ertesi gün olduğunda alabildim ancak kesin haberi. oktay elektrik arızanı yapmaya merdivene çıktığında elektrik akımına kapılıp merdivenden düşmüş... kendisine kaç kere yapma abi, etme, içme şunu diyince bana ''gel bi zulada sen iç dostum'' dediğini hatırlıyorum...şimdi bakıyorum facebook ta fotoğraflarına. halen öyle duruyor hesabı...
