sıcağın da soğuğun da ağa babasını gördüm ve tanıdım , kimse bana ankara ayazıymış falan demesin , ocak ayında çekerim götüme gri eşofmanımı , üstüme bir uzun kollu sweet takarım sabahın 6 sında koşuya çıkarım , o sabah işe giderken üstünde kabanlar paltolar falan olmasına rağmen tir tir titreyip soğuğa küfreden insanların beni görünce hem 'vay amına koyim adam bu soğukta böyle gezebiliyor' diye imrenerek bakması hem de 'ulan amına kodumun delisine bak bu soğukta böyle gezilir mi' diye hayretle bakması hoşuma gidiyor.
kimse bana ankara ayazı çok öyledir böyledir demesin , ömründe kar görmemiş adamlar geliyor burada ankara'da götümüz dondu diyor , sen 2.5 metrelik karın içinden mecburen tünel yaparak çık bakalım evden ondan sonra göreyim ben senin götünü , ankara'da mont giyemiyorum lan ben terliyorum diye , kışın bile yazlık ceket takıp geziyorum üstüme millet gelmiş yok götümüz donuyor yok başımız donuyor diyor
ya kansızsınız (mecaz anlamda değil gerçek anlamda) ya çok espritüelsiniz ya da hayatınızda soğuk görmemişsiniz amk
