göklerin pis bir pembe-kızıl rengine beyazlalıklar aksediyordu
günlerden pazar, aylardan şubat, yillardan yüzyili sekiz geçe
yine herzaman alışkın oldugumuz gibi uykusuzluğa karsi
yapilan bütün hile ve taruzlarimiz boşa gittiği elbette
dayandık musikilere kah melankoli kah neşe içinde sabahi bekliyoruz
nerde tirak orda birak diyemiyoruz elbette
bakalim sabaha daha cok var
velhasil kelam öyle duruyoruz
sabalak sabalak....