senaristiyle acilen tanışmam gereken dizi. kafa atacam kendisine.
söylesem kimse inanmaz elbet, ama söylemem lazım. acayip uyuz oldum.
2 sene evvel bi çizgi romana başladım. hem yazıyorum hem çiziyorum. 13 bölüm tamamlayıp kapı kapı gezecem güya. hikayeyi kurdum, karakterleri belirledim, taslak çizimleri yaptım. neyse, o oldu bu oldu ben biraz salladim işi. telefonu değiştirirken, eski tele fabrika ayarları çektikten bi kaç hafta sonra aklım başıma geldi, tüm kayıtlar ondaydı. yani bütün emeği sikip attım aptallığima.
neyse, epey sonra bu dizi başladı. bende üç ana karakter vardı. poyraz bunların tumlesmis hali gibi. çocuk eski eş yeni sevgili, hayata tutunamamis başrol, polis mafya ilişkisi bende polis örgüt ilişkisi idi. kötü adam ortada yok ama sağ kolu (bendeki adı kızıl'dı) tüm işleri görüyor. sezon sonunda, adamlarimdan birinin oglunu geçmişte öldürdüğü ortaya çıkıyor ve sonra mort. en ilginci de "adil topal" olayı. bende de var bu karakter ismi farklı. baş kötü. dizide milletvekili, bende orduda ve bürokraside çok güçlü bir adam. işte vurucu nokta; benim yazdığım adam babamdi. öz babam, adil topal tarzı bi pislikti.
aa, bombayı daha demedim. oğuz atay alıntılarıyla yürüyen dizi ya bu, benim hikayenin adı tutunamayanlardı.
bu senaristin benim olaydan haberinin olması imkansız. ama bu kadar tesadüf canımı sıkıyor.
söyledim rahatladım işte.