terminator the sarah connor chronicles

entry92 galeri
    7.
  1. bir terminatör fanatiği olarak "bok gibi" olduğunu belirtebileceğim dizi. terminatörlerin espri makinesi olduğunu da öğrendik "sınıf dağılabilir" ifadesi sayesinde. senaristin "seyirci her şeyi anlasın" düşüncesi ağır basmış olacak ki, 1. bölümdeki terminatör, sarah connor'ı yakaladığında "seni ona karşı kullanabilirim" diye açıklama yapıyor. ulan terminatör durup dururken açıklama yapar mı? kovaladığı adam kaçarken arkasını dönüp "sınıf dağılabilir" der mi?

    kafası kopan terminatör'ün, sadece kafası olmasına rağmen yeniden çalışabilmesi, adam evde değilken kırmızı ışığını yakması ve adam eve gelince yeniden ışığını söndürmesi de pek bir enteresandı. terminator'ün kafası olmamasına ve buna bağlı olarak hiçbir şeyi görmemesi ve duymamasına rağmen çıkıp da kafasını bulması harbiden saçmalıktı. vücudu çıkmış, üstünü giyinmiş, başkasını öldürüp motorsiklet kaskıyla kendine monte etmiştir. bizim bildiğimiz, terminator'ün hafızası, işlemcisi kafasındadır ve yakıt hücreleri bedendedir. e hadi alternatif güç falan filan dersek de "adamda wireless cpu var o yüzden taa 30km öteden vücudunu kaldırıyor" düşüncesi ciddi anlamda komiktir.

    tanım: kafasına bilmemkaç volt yiyen bir terminatörün içinden 120 sayıp kendini reboot etmesini konu alan aksiyon dizisi. yönetmen ve diğer sorumlular diziyi çekmeye başlamadan önce asıl terminatör filmlerini izleselermiş keşke.

    düzelti: ha bir de john connor kasa şifresini "mahşer günü tarihi" olarak giriyor. sorarım: hangi mahşer günü bu? 1997'deki mi 2011'deki mi?
    düzelti 2: aklıma geldi. t3'te sarah connor'un 1997'de öldüğünü görüyoruz. diğer abla 2005'te öldün diyor. hadi bakalım..
    başka bir düzelti: terminator'ün bir bilim adamının evine girip iskeletini yeniden kaplaması için lazım olan kimyasal bileşikleri göstermesi harbiden iyiydi ama.
    5 ...