yıllardır kıbrıs'ta yaşıyorum, buradaki insanların türkiye himayesinde olduğunu söyleyenler gelip kendi gözleriyle görebilir.
kabul etseniz de, etmeseniz de burası bir devlet. milletler arası hukukun gereği olarak da tanınmayan bir devlet dahi olsa, egemenlik alametlerine saygısızlık yapılamaz. karasuları ve hava sahası izinsiz ihlal edilemez.
türkiye'de 3 milyon suriyeliyi yedirip içirip saklayan hükumet ve onun seçmenleri söz konusu kıbrıs olunca tahammülsüzlüğün zirvesine çıkıyor.
buradaki insanların kültür seviyesi emin olun Türkiye'dekinden katbekat fazla, eğitim seviyesi türkiye'ye göre çok yüksek, insan haklarına saygı, mahkeme bağımsızlığı, çevreyle alakalı konular ve daha aklıma gelmeyen bir düzine konuda türkiye, kktc'nin eline su dökemez.
kıbrıs'ın haritadaki yerini gösteremeyecek,biraz daha akıllıcasının karadeniz'de bildiği adamlar geliyor; burada kktc ve insanlarına akılalmaz hakaretlerde bulunuyorlar.
buranın yerlisi türk'tür. ekseriyetinin de dini islam'dır. türk lirası kullanılır burada. hatta ve hatta senin türkiye'nde söylemekten utandığın ''ne mutlu Türk'üm diyene!'' sözü burada dağta taşta heryerde herkesin görebileceği şekilde yazılıdır.
andımız burada hala okullarda gün başlamadan önce okunur.
türkiye'nin büyükşehirlerinde doğup-büyüyüp-yaşayan sıradan bir türk vatandaşının dini hassasiyetleri ne kadar ise, buradakilerin de o kadardır.
başlık konusunu haberleştiren insanların, okunan ezanın gereği olan namazı kaç defa kıldıklarını da merak etmiyor değilim.
şimdilik bu kadar, merak edilen başka şeyler olursa cevaplamaya da hazırım.
