ister IŞiD olsun ister AKP ya da burjuva devletin kontra güçleri, kim olursa olsun Ankara katliamının gerçek failini, arkaplan ilişkilerini ortaya çıkarmak ya da hükümete ''bir şeyleri ispatlamak'' zorunda olan biz değiliz. Burada söz konusu olan, failin kim olursa olsun burjuva-emperyalist karşı-devrim cephesine mensup olduğudur. Ve bu cephenin karşısında işçi sınıfının devrim cephesi bulunmaktadır. Söz konusu olan ''tetikçi'' değil, neyle ve hangi sınıfın diktatörlüğüyle karşı karşıya olduğumuzdur. Bizim mecbur olduğumuz şey, savaşın boyutunu ortaya sermek ve bu savaşta kendi cephemizi işaretini aldığımız daha fırtınalı ve kanlı olabilecek çarpışmalara hazırlamak, bunun için de gerçek bir savaş partisi haline gelmek ve işçi sınıfının ileri bölüklerini kapsayan parti komutasını kitleler içinde gerçekleştirmektir. Düşman ise 2 haftadır burjuva siyesetinde gündemi kitlelerin dikkatini bu görevden uzaklaştırmak için ''AKP'nin IŞiD'le ilişkisi'' çerçevesinde muhalefetle girişilen ağız dalaşlarıyla belirlemektedir.