Bir süre oldu kendi ofisim ve çok şükür kendi işim var. Ofiste yaşadığım ve hâla anlam veremediğim bir olay yaşadım.
Ofiste yerden çıkan sert bir kablo var. 5-6 cm uzunluğunda kenarda. 6-7 ay önceye kadar sürekli ayağım o kabloya nasıl olursa çarpar ve sendelerim. Hep içimden "şu kabloyu duvara çivileyeyim" derim ama hiç kimseye söylemedim bu olayı. Bu bir kenarda dursun.
Ofisteki bir masanın kenarında bir soyulma olmuş. Şu masaların kenarında ince bir şey olur ya onun adını tam bilmiyorum. Masanın rengi neyse ona uygun bir renkte genelde ütü gibi sıcak bir maddeyle press yaparlar. Ne kadar anlatabildim ama ince bir sunta gibi düşünün. O masada işim olduğu zaman hep oraya sürtüp o maddenin gerilip kırbaç gibi tekrar aynı formuna dönmesi de bu kablo gibiydi. Ya şunu yapıştırayim falan diyordum.
Bu süreye kadar ofiste yalnız çalışıyordum. Ara sıra misafirlerim hariç kimse yoktu yani çalışan. Kaldı ki misafirlerime de bu iki olayıda "ya şöyle böyle" demem mümkün değil.
Ek bilgi, ofisin tek anahtarı var, oda bende ve başka girip çıkan yok.
işte belirttiğim dönemde bir gün ofise gittim çalışıyorum. O masaya bi geçtim, üstüm takılmadı o parçaya. Hayret ettim. 2-3 kere daha masadan ayrıldım falan ama yine takılmadım. Bi baktım para bandıyla o parça yapıştırılmış.
Veeee, o takıldığım kablo vardı ya, kanca çiviyle (ki ofiste öyle bir çivi imkanı yok bulunmaz) duvara sabitlenmiş.
Aklıma ilk 5-6 gün önce ofise gelen arkadaşım geldi. Hani laf arasında söylemişimdir, oda iki dakika halletmiştir diye. Masayı hadi yaptı diyelim, o çiviyi çakarken mutlaka sesini duyardım ama odur dedim başka ne olacak.
4-5 gün sonra arkadaşla bir araya geldik. Anlattım olayı eyvallah hep takılıyordum diye. Adam "nereye?" Dedi. işin garibi anlattıklarımdan hiç bir şey anlamadı.
Bu olaydan 3 hafta sonra bir evrak almak için ofise uğradım. Mutfağa uğradığımda çöp kutusunun kapağı açıktı. (Asla açık bırakmam) kapatayim derken çöpte gözüme iki poşet çarptı. Sanıyorum uno diye bir marka var hani poşet içinde yuvarlak kepekli ekmek ürünü. Restoranlarda falan olur hani, onlardan.
Ben bu ekmeklerden hayatta almam. Hadi aldım ya da sipariş verdiğim yemeklerden falan çıktı diyelim yine mümkün değil. Zira yemekleri hemen dışarıda bulunan restoranlarda falan yerim. Ofiste cips, abır vicubur, çikolata vb. dışında bir şey yemiyorum. Ki o süre zarfında ne misafir ne de başka biri, benden başka hiç kimse girmedi oraya. O poşetlerden önce atılmış, en üstte duran çöpe baktım cips poşeti. Bir gün önce ben attım onu. Yani o ekmek poşetleri o gün içerisinde atılmış. Ogün sadece evrakları almak için ofise uğradım, başka biride yoktu, mümkün değil.
Bide şu var işin garip yanı. Hangi eşyanın nerede ve hangi pozisyonda durduğunu bilirim. Masamdaki eşyalar biraz olsun yerinden oynarsa anlarım. Sandalye biraz kaysa fark ederim. Bu nedenle tek değişen şey o çöp.
Özellikle bakındım edindim ama her şey yerli yerindeydi.
O olaya bir türlü anlam veremedim, hâla veremiyorum.