özgürlük. demek istediğimiz de ne demek istiyoruz. neydi ilk okulda özgürlüğün özelliği "başkasının hakkının başladığı yerde diğerinin özgürlüğü biter". düz mantıkla birinin yaptığı sadece kendiyle alakalıysa ve size de somut bir zarar vermiyorsa ortada onun özgürlüğü vardır.
şimdi eşcinsel bireyleri ele alalım. laikliğin anlamı tanrı ile birey arasındakinin bireyi yalnızca bireyi ilgilendirmesidir. eşcinseller topluma yansıtıldığı gibi yalnızca seks yapan seks bağımlısı bireyler değildir. mutlaka heteroseksüellerde de olduğu gibi seks bağımlıları vardır ama aynı orandadır ve istisnalar kaideyi bozmaz. onlar da heteroseksüelin karşı cinse hissettiği duygusallığı kendi cinsleri için hisseden insanlardır. sonuç olarak hiç bir zihinsel sorunları yoktur sadece ruhları yanlış bedenlere giydirilmiştir. önemli olan başta yaptığımız özgürlük tanımında olduğu gibi onların bu hayatlarını yaşarken diğer insanlara zarar verip vermemesidir. demokrasi azınlıklarında sesini duyurabildikleri yegane rejim olması itibariyle demokratik ortamlarda bu özgürlüklerin rahatlıkla yaşanabilmesi gerekir.
onlar da normal azınlıklar gibi kendi sivil toplum örgütlerini kurabilmeli, kendi evlerini kurabilmeleri, kendi hayatlarını rahatça yaşayabilmelidir. azınlıklara katlanamayan bireyler haline getirilmeye çalışılan türk toplumu, mozağini betona çevirirken bu tip hakları ve özgürlükleri beklemek yalnızca avrupa birliği sayesinde olabilir. türk milletinin artık paranoyadan kurtulup kendisi için iyi olanı seçme vakti gelmedi mi?
