kendini "türk devrimcisi" olarak nitelendirmiş, bir dönem sağlam bir şekilde kemalist eylemler yapmış devamında düşüncesinin olgunlaşmasıyla birlikte marksizm leninizm ilkelerini benimsemiş bir devrimcidir. bu toprakların çocuğudur.
uzun boylu, yakışıklı, görenlerin dikkatini çeken, kara kaşlı, kara gözlü bir oğlandır.
bu toprakların oğlanıdır.
kendisinin mahkeme savunması incelenmeye değerdir, hem sevenleri hem de sevmeyenleri tarafından dikkatle okunmalıdır ki deniz gezmiş tam olarak anlaşılsın.
hem deniz bize bir sürü şey öğretmiştir; örneğin kendini milliyetçi olarak nitelendiren patronların denizlere hain diyenlerin asıl hain olduğunu göstermiştir.
sadece patronlar da değil mesele, maalesef...
kendine dindar-milliyetçi-muhafazakar diyenler ülkesine giren amerikan askerini yadırgamazken, kurtuluş savaşı vermiş ve bu toprakların her zerresini kanıyla kazanmış bir halkın çocuğu olarak deniz amerikan askerine saldırmıştır, denize dökmüştür.
yankee go home! diyebilmiş, insanları örgütlemiştir. bilinç aşılamıştır.
okumuştur da, yazmamıştır. çünkü böyledir bazılarının pratiği güçlüdür bazılarının ise teoriği. işte deniz tam bir pratik adamıdır.
hakkında yazılanlar, çizilenler, söylenenler hiç bitmeyecek ama iyi ki bu topraklardan geçmiştir deniz, her kesime bir sürü şey göstermiş öyle gitmiştir.
cenaze namazı sırasında bir kaç kişi toplanmış fakat çevrede uzaktan izleyen bir sürü polis varken babasının polislere dönüp "hayırdır, abdestiniz yok mu?" diye soruşuysa onun kimler tarafından sahiplenildiğinin kimler tarafından düşman görüldüğünün özeti niteliğindedir.